ج ل ل

KÖK HARFLER:  ج ل ل

ANLAM: 

جَلَّ : Kalın, kocaman, kaba, sert, kaba saba, büyük ya da cüsseli olmak; (bir şey), (cismen) bir hayli büyümek; (bir adam) itibar, mevki ya da saygınlık açısından yükselmek.

AÇIKLAMA:

Celâlet, “kadri yüksek olmak” demektir. Celâl ise, bu konuda en yüksek noktaya ulaşmayı ifade eder. Celîl kelimesi, “değeri büyük olan” demektir. Kelime büyük ve katı olan cisimler için kullanılır. (Müfredât) Bu kökten türetilen kelimelerde “büyüklük” anlamı esastır. 

Mecelle, sayfaların kendisi ile örtüldüğü kapaktır. Ayrıca sayfalar da mecelle diye adlandırılmıştır. (Müfredât) El-Askerî’ye göre mecelle, bünyesinde büyük hüküm, ferman ve anlaşmaları barındırdığı için bu şekilde isimlendirilmiştir. (Farklar Sözlüğü 265)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

جَلَّ (geniş zamanlı يَجِلُّ mastar isim جَلَالَةٌ veya جَلَالٌ): O şey kalın, kocaman, kaba, sert, kaba saba, büyük ya da cüsseliydi ya da o hale geldi; o (bir) şey (cismen) bir hayli büyüdü; bir adam itibar, mevki ya da saygınlık açısından yükseldi.

جَلَالَةٌ : İtibar ya da mevki ya da saygınlık açısından büyüklük.

جَلَالٌ : Bu hususta azami büyüklük, yani azamet; haşmet, kudret, hürriyet.

جَلِيلٌ esasen şu anlamlarda kullanılmaktadır: Bir nesneye ithafen kalın, kaba, kocaman, sert, sağlam, kaba saba, büyük ya da cüsseli, ilaveten haşmet, itibar, mevki ya da saygınlık açısından büyüklük; ilaveten yaşlı ve yaşı ilerlemiş ya da muhakemesi sağlam veya yerinde; جِلَّةٌ (çoğul hali). 

قَوْمٌ جِلَّةٌ : Yüksek mevki, soy ya da saygınlıkta birçok insan.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
جَلَالٌ isim 2 Azamet, büyüklük 55/78

Toplam 2

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

  • جَلَّ
  • جَلَلٌ
    • عَظِيمٌ > bak: ع ظ م
    • جَسِيمٌ > bak: ج س م
    • هَامٌّ > bak: ه م م
    • مُهِمٌّ > bak: ه م م
    • جَلِيلٌ > bu kök
    • خَطِيرٌ
  • جَلِيلٌ
    • رَفِيعٌ > bak: ر ف ع
    • جَسِيمٌ > bak: ج س م
    • هَامٌّ > bak: ه م م
    • مُهِمٌّ > bak: ه م م
    • جَلَلٌ > bu kök
    • خَطِيرٌ
    • مَهِيبٌ
  • جُلٌّ
  • جَلَالٌ
    • اِحْتِرَامٌ > bak: ح ر م
    • مَهَابَةٌ > bak: و ه ب
    • وَقَارٌ > bak: و ق ر
    • عَظَمَةٌ > bak: ع ظ م
    • رَزَانَةٌ
    • فَخَامَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • جَلَّ
  • جَلَلٌ
  • جَلِيلٌ
    • وَضِيعٌ > bak: و ض ع
    • ذَلِيلٌ > bak: ذ ل ل
    • مُهْمَلٌ
    • حَقِيرٌ
  • جُلٌّ
  • جَلَالٌ

AÇIKLAMA:

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Celâl جَلَال 1: Büyüklük, ululuk. 2: Öfke, kızgınlık  Celâlet
Celîl جَلِيل 1: Çok büyük, ulu. 2: Allah’ın sıfatlarından biri. Çoğul: Ecille
Cille جِلَّة Büyük, ulu nesne. Kebir ve azim.
Cüll (Çul) جُلّ Çul. Çulsuz
Ecell أَجَل Çok güzel. çok büyük. En üstün. Çok celil.
Teclîl تَجْلِيل Hayvana çul örtme, hayvanı çulla örtme.
Mecelle مَجَلَّة Fıkıh kitaplarının işlemler bölümünden derlenip özet olarak bir araya getirilmiş kuralları kapsayan kitap. Mecmua. Risale. Çoğul: Mecellât
İclâl إِجْلَال Ağırlama. İkram. Tekrim eylemek. Büyüklüğünü kabul edip hürmet etmek. Büyüklük. Azamet.
İclâlen إِجْلَالاً Büyük sayarak, saygı ve hürmet göstererek.
Tecellül تَجَلُّل Ululanmak, büyüklenmek.

Aslı “ululuk, azamet” olduğu halde Türkçede daha çok “öfke” anlamı barındıran celâl kelimesi anlam kaymasına uğramıştır. (Nişanyan Sözlük)

Çul kelimesi, Farsça’da “kaba kumaş, çuval bezi” anlamına gelen جل / جول kelimesinden gelmektedir.  Bu kelime Arapça’da da aynı anlamda olan جلل kelimesi ile eş kökenlidir.

Gülle kelimesi de Farsçadır ama Arapçada da aynı şekilde kullanılmaktadır.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

جَلَالٌ : İsim. İsm-i Fâil.

55:27 وَيَبْقَىٰ وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ
Diyanet Meali: Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır. *
55:78 تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ
Diyanet Meali: Azamet ve ikram sahibi Rabbinin adı yücedir. *