ت ل ل

KÖK HARFLER:  ت ل ل

ANLAM: 

تَلَّ : Yüzü veya yanı üzerine yere yıkmak, bırakmak.

AÇIKLAMA:

Tell kelimesinin aslı “yüksek yer” demektir. Telîl ise “boyun” anlamındadır. Telle fiili, tepesi üzerine, boynu üzerine düşürmek manasındadır. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

تَلَّ (geniş zamanlı يَتُلُّ mastar isim تَلٌّ):

تَلَّهُ : Onu yere yatırdı; onu boynu, yüzü veya şakağı üzerine yatırdı.

تَلَّ النَّاقَةَ : Dişi deveyi göğsünün üzerine yatırdı; onu yere yatırdı.

تَلَّ الْحَبْلَ فِى الْبِئْرِ : İpi kuyudan aşağı sarkıttı.

تَلَّ جَبِينُهُ : Alnından ter aktı.

تَلَّ اِلَيْهِ : Ondan tevazu ile rica etti.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Âyet
تَلَّ fiil-I 1 Onu yere yatırdı 37/103

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • تَلَّ
    • كَبَّ > bak: ك ب ب
    • بَطَحَ
  • تَلٌّ
    • كَثِيبٌ > bak: ك ث ب
    • رَبْوَةٌ > bak: ر ب و
    • رَابِيَةٌ > bak: ر ب و
    • مُرْتَفَعٌ > bak: ر ف ع
    • أَكْمَةٌ
    • هَضْبَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • تَلَّ
    • أَقَامَ > bak: ق و م
    • أَنْهَضَ
  • تَلٌّ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Tell تَلّ Küme, yığın. Tepe.
Tilâl تِلَال Kümeler, yığınlar. Tepeler.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

تَلَّ : Fiil-I.

37:103 فَلَمَّا أَسْلَمَا وَتَلَّهُ لِلْجَبِينِ
Diyanet Meali: Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca… *