KÖK HARFLER: ش أ ن
ANLAM:
شَأَنَ : Birisinin yaptığını yaparak onun yolundan gitmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
شَأَنَ (geniş zaman يَشْأَنُ mastar isim شَأْنٌ):
شَأَنْتُ شَأْنُهُ : Onun yaptığını yaparak onun yolundan gittim.
شَأْنٌ : Bir şey, bir hadise veya bir iş; olma hali, durumu, mahiyeti veya biçimi; bir şeye veya kimseye atfedilen önem; mertebe veya mevki; mal mülk.
هُوَ رَجُلٌ عَظِيمُ الشَّأْنِ : O, yüce bir mertebeye, mevkiye, öneme veya yaratılışa sahip bir kimsedir.
مِنْ شَأْنِهِ اَنْ يَفْعَلَ كَذَا : Böyle bir şeyi yapması yaratılışındandır.
مَا شَأْنُكَ : İşin veya durumun ne?
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
شَأْنٌ | isim | 4 | Hal, durum, iş | 80/37 |
| Toplam | 4 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Şân | ——— | Ün, san, şöhret. |
|
Şe’n | شَأْن | 1: İş, yeni iş. 2: Son durum. | Çoğul: Şiân, Şüûn |
Şeniyet | شَأَنِيَّة | Gerçeklik |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
شَأْنٌ : İsim.
10:61 | وَمَا تَكُونُ فِي شَأْنٍ وَمَا تَتْلُو مِنْهُ مِنْ قُرْآنٍ وَلَا تَعْمَلُونَ مِنْ عَمَلٍ إِلَّا كُنَّا عَلَيْكُمْ شُهُودًا إِذْ تُفِيضُونَ فِيهِ |
Diyanet Meali: | (Ey Muhammed!) Sen hangi işte bulunursan bulun, ona dair Kur’an’dan ne okursan oku ve (ey insanlar, sizler de) hangi şeyi yaparsanız yapın, siz ona daldığınızda biz sizi mutlaka görürüz. |
24:62 | فَإِذَا اسْتَأْذَنُوكَ لِبَعْضِ شَأْنِهِمْ فَأْذَنْ لِمَنْ شِئْتَ مِنْهُمْ |
Diyanet Meali: | O hâlde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver. |
55:29 | يَسْأَلُهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ |
Diyanet Meali: | Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O’ndan isterler. O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır. * |
80:37 | لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ |
Diyanet Meali: | İşte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. |