KÖK HARFLER: ر د ف
ANLAM:
رَدِفَ : Aynı hayvan üzerinde birinin ardından sürmek. Bir kişi veya şeyi takip etmek.
AÇIKLAMA:
رِدْفٌ : Tâbi olan, izleyen veya takip eden.
رِدْفُ الْمَرْأَةِ : Kadının kaba eti, sağrısı.
تَرَادُفٌ : Birbirini takip eder, müteakip ya da art arda olmak.
رَادِفٌ : Sonra gelen ya da geride, arkada olan ya da kalan.
مُرْدِفٌ : Aynı bineğin üstünde, bir başkasını arkasına bindirmiş olan öndeki kişi. Yüce Allah’ın şu sözüne gelince: فَاسْتَجَابَ لَكُمْ أَنِّي مُمِدُّكُمْ بِأَلْفٍ مِنَ الْمَلآئِكَةِ مُرْدِفِينَ : Rabbiniz: “Ben size birbiri ardınca bin melek ile yardım edeceğim,” diye duânızı kabul buyurmuştu (8/9).
- Ebu Ubeyde, buradaki مُرْدِفِينَ kelimesinin “sonra gelen” anlamında olduğunu söyleyerek, رَدِفَ ve أَرْدَفَ fiiline aynı anlamı vermiştir.
- Başkaları ise, bunun “diğer meleklerden önce gelen” anlamında olduğunu söylemiştir. Buna göre ise müminler “iki bin melekle desteklenmiş olur”.
- Bir görüşe göre ise, burada “ordunun önünden gidip düşmanların yüreklerine korku salanlar” kastedilmiştir.
Ayet مُرْدَفِينَ şeklinde okunmuştur. Buna göre, “her neferin bir melek tarafından izlendiği, takip edildiği” söylenmek istenir. Ayrıca مُرَدَّفِينَ şeklinde de okunmuştur. Bunun aslı مُرْتَدِفِينَ şeklindedir. ت harfi د harfiyle idgam edilmiş ve ت harfinin harekesi ر harfine taşınmıştır.
Yüce Allah Âl-i İmran Suresi’nde şöyle buyurmuştur: إِذْ تَقُولُ لِلْمُؤْمِنِينَ أَلَنْ يَكْفِيَكُمْ أَنْ يُمِدَّكُمْ رَبُّكُمْ بِثَلاثَةِ آَلافٍ مِنَ الْمَلائِكَةِ مُنْزَلِينَ * بَلَى إِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا وَيَأْتُوكُمْ مِنْ فَوْرِهِمْ هَذَا يُمْدِدْكُمْ رَبُّكُمْ بِخَمْسَةِ آَلافٍ مِنَ الْمَلائِكَةِ مُسَوِّمِينَ : O zaman sen mü’minlere: “Rabbinizin, size, indirilmiş üç bin melek ile yardım etmesi, size yetmez mi?” diyordun * Evet, sabreder, korunursanız; onlar hemen şu dakikada üzerinize gelseler, Rabbiniz size nişanlı beşbin melekle yardım eder (3/124-125).
أَرْدَفْتُهُ : Onu atın رِدْفٌ’ine (yani gerisine, terkisine) taşıdım ya da bindirdim.
رِدَافٌ : Aynı bineğin üstünde, bir başkasının arkasında binen kişinin bindiği yer.
رَدِيفٌ : Aynı hayvanın üzerinde bir diğerinin arkasına binen kişi.
دَابَّةٌ لاَ تُرَادِفُ وَلاَ تُرْدِفُ : Bu binek hiçbir رَدِيفٌ’in kendisine binmesine izin vermez; hiçbir رَدِيفٌ’i kabul etmez ya da taşımaz.
جَاءَ وَاحِدٌ فَأَرْدَفَهُ آَخَرُ : Biri geldi, bir diğeri de onu takip etti, izledi ya da ondan sonra geldi.
أَرْدَافُ الْمُلُوكِ : Cahiliye döneminde İslam dönemindeki vezirler gibi, ülkenin işlerini idare etmede kralların halefi olan, onların ardından, onlardan sonra gelen kişiler. (Müfredât)
DİĞER BAZI TÜREVLER:
رَدِفَ (geniş zaman يَرْدَفُ mastar ismi رَدْفٌ):
رَدَفَهُ ve رَدِفَهُ ve رَدِفَ لَهُ : Aynı hayvan üzerinde onun ardından sürdü; o kişi veya şey o kişi veya şeyi takip etti.
رَدِفْتُهُ : Ona yetişip geçtim ve ona üstün geldim.
رِدْفٌ : Bir şeyi takip eden; takipçiler, destekçiler veya yardımcılar; gece ve gündüz çünkü biri diğerini yakından takip etmektedir; herhangi bir şeyin arkadaki kısmı; özellikle bir kadının kalçası.
رَدِيفٌ : Aynı hayvanın üzerinde bir diğerinin arkasına binen kişi.
تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُ : Onu ikinci bir sarsıntı izler (79:7).
مُرْدِفِينَ : Birbiri ardınca gelenkler (اَرْدَفَ fiilinden ismi fail).
مُتَرَادِفٌ : Eş anlamlı.
اَلْفَاظٌ مُتَرَادِفَةٌ : Eş anlamlı sözcükler.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
رَدِفَ | fiil-I | 1 | Terkisine bindi, tâbi oldu, katıldı, ardına takıldı | 27/72 |
|
رَادِفَةٌ | isim | 1 | Arkadan gelen hadise, ikinci defa sûra üfürülüş | 79/7 | Müzekker: رَادِفٌ |
مُرْدِفٌ | isim | 1 | Terkisine binen | 8/9 |
|
| Toplam | 3 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- أَرْدَفَ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Ridf | رِدْف | Arka. |
Redîf | رَدِيف | Arkadan gelen, birisinin ardından giden. Beytin sonunda kafiyeden sonra tekrarlanan kelime. |
Râdife | رَادِفَة | Kıyamette üfürülecek surun ikincisi. |
Terdîf | تَرْدِيف | Peşinden ardı sıra yürütme. |
Terdîfât | تَرْدِيفَات | Peşinden ardı sıra yürütmeler. |
Mürâdif | مُرَادِف | Eş anlamlı. |
Mürâdefe | مُرَادَفَة | Müradiflik. İki veya daha fazla kelimenin aynı manada olması. |
İrdâf | إِرْدَاف | Ardısıra yürütme, yürütülme. |
Müterâdif | مُتَرَادِف | Birbirine bağlı, tabi olan. Birbirinin ardınca giden. Yazılışı ayrı, fakat manası aynı olan kelime. |
İrtidâf | اِرْتِدَاف | Ardından gitme, ardına düşme, peşinden koşma. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
رَدِفَ : Fiil-I.
27:72 | قُلْ عَسَىٰ أَنْ يَكُونَ رَدِفَ لَكُمْ بَعْضُ الَّذِي تَسْتَعْجِلُونَ |
Diyanet Meali: | De ki: “Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır.”* |
رَادِفَةٌ : İsim. İsm-i Fâil. Müennes. Müzekkeri: رَادِفٌ
79:7 | تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُ |
Diyanet Meali: | Peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.* |
مُرْدِفِينَ : İsim. İsm-i Fâil. İf’âl Bâbı (IV. Bâb). Kurallı Erkek Çoğul. Nasb / Cerr. Tekili: مُرْدِفٌ
8:9 | فَاسْتَجَابَ لَكُمْ أَنِّي مُمِدُّكُمْ بِأَلْفٍ مِنَ الْمَلَائِكَةِ مُرْدِفِينَ |
Diyanet Meali: | O da, “Ben size ard arda bin melekle yardım ediyorum” diye cevap vermişti. |