KÖK HARFLER: ل ذ ذ
ANLAM:
لَذَّ : (Bir şey) hoş, zevkli, lezzetli, tatlı olmak, o hale gelmek. Hoş bulmak, hoşlanmak, zevkli olduğunu fark etmek, zevk almak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
لَذَّ | fiil-I | 1 | Lezzet aldı, tadını çıkarttı | 43/71 |
لَذَّةٌ | isim | 2 | Lezzetli, lezzet verici, hoşlanma | 47/15 |
| Toplam | 3 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- لَذَّ
- لَذَّةٌ
- لَذِيذٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Lezz | لَذّ | Tatlı, leziz, lezzetli. Uyku, nevm. Sözü güzel olan, tatlı konuşan kişi. |
|
Lezîz | لَذِيذ |
Tadı güzel, lezzetli.
| Çoğulu: Lizâz |
Lezzet | لَذَّة | Tad, çeşni. Hoş ve güzel olan şey. | Çoğulu: Lezzât |
Elezz | أَلَذّ | Daha lezzetli. |
|
Telzîz | تَلْذِيذ | Lezzet verme. Tatlandırma. Lezzetlendirme. |
|
Telezzüz | تَلَذُّذ | Lezzet duyma. |
|
Mütelezziz | مُتَلَذِّذ | Lezzet bulan, tat alan, mutlu olan, hoşlanan. |
|
İstilzâz | اِسْتِلْذَاذ | Hoşa gitmek, lezzet almak. |
|
Müstelizz | مُسْتَلِذّ | Lezzet alan, tadına varan, tad alan. | Müennesi: Müstelizze |
Müstelezz | مُسْتَلَذّ | Lezzet alınmış, tadına varılmış. | Çoğulu: Müstelezzât |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
لَذَّ : Fiil-I.
43:71 | وَفِيهَا مَا تَشْتَهِيهِ الْأَنْفُسُ وَتَلَذُّ الْأَعْيُنُ وَأَنْتُمْ فِيهَا خَالِدُونَ |
Diyanet Meali: | Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedî olarak kalacaksınız. |
لَذَّةٌ : İsim.
37:46 | بَيْضَاءَ لَذَّةٍ لِلشَّارِبِينَ |
Diyanet Meali: | Berrak ve içenlere lezzet veren (kadehler dolaştırılır). * |
47:15 | وَأَنْهَارٌ مِنْ خَمْرٍ لَذَّةٍ لِلشَّارِبِينَ |
Diyanet Meali: | İçenlere zevk veren şarap ırmakları … |