ك ي ل

KÖK HARFLER: ك ي ل

ANLAM: 

كَالَ : Tahılı ölçüp tartmak. Ölçüp almak. Ölçüp vermek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
كَالَ fiil-I 2 (Ölçekle) ölçtü 83/3
اِكْتَالَ fiil-VIII 2 Ölçüyle (ölçekle) satın aldı 83/2
كَيْلٌ isim 10 (Ölçekle) ölçüp satmak 12/60
مِكْيَالٌ isim 2 Ölçek 11/84

Toplam 16

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Kile كَيْلَة Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek.
Keyl كَيْل Ölçme. Çoğulu: Ekyâl
Keylî كَيْلِى Kile ile ölçülen şey.
Keyyâl كَيَّال Kile ile ölçen kimse. Kileci.
Mikyâl مِكْيَال Ölçek. Tahıl ölçeği. Çoğulu: Mekâyil
Tekyîl تَكْيِيل Kile ile ölçme.
Mükâyele(t) مُكَايَلَة Bir kimsenin davranışına aynıyla karşılık verme. Ölçülmek.
İktiyâl اِكْتِيَال Kile veya ölçek ile ölçme.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

كَالَ :  Fiil-I. 

17:35 وَأَوْفُوا الْكَيْلَ إِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيمِ
Diyanet Meali: Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın.
83:3 وَإِذَا كَالُوهُمْ أَوْ وَزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ
Diyanet Meali: Fakat kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. *

اِكْتَالَ : Fiil-VIII. 

12:63 فَأَرْسِلْ مَعَنَا أَخَانَا نَكْتَلْ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ
Diyanet Meali: “Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle gönder ki zahire alalım. Onu biz elbette koruruz.”
83:2 الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُوا عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ
Diyanet Meali: Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. *

كَيْلٌ : İsim. 

6:152 وَأَوْفُوا الْكَيْلَ وَالْمِيزَانَ بِالْقِسْطِ
Diyanet Meali: Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın.
7:85 فَأَوْفُوا الْكَيْلَ وَالْمِيزَانَ وَلَا تَبْخَسُوا النَّاسَ أَشْيَاءَهُمْ
Diyanet Meali: Artık ölçüyü ve tartıyı tam yapın. İnsanların mallarını eksiltmeyin.
12:59 أَلَا تَرَوْنَ أَنِّي أُوفِي الْكَيْلَ وَأَنَا خَيْرُ الْمُنْزِلِينَ
Diyanet Meali: “Görmüyor musunuz, ölçeği tam dolduruyorum ve ben misafir ağırlayanların en iyisiyim.”
12:60 فَإِنْ لَمْ تَأْتُونِي بِهِ فَلَا كَيْلَ لَكُمْ عِنْدِي وَلَا تَقْرَبُونِ
Diyanet Meali: “Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek tek ölçek (zahire) bile yoktur ve bir daha da bana yaklaşmayın.” *
12:63 فَلَمَّا رَجَعُوا إِلَىٰ أَبِيهِمْ قَالُوا يَا أَبَانَا مُنِعَ مِنَّا الْكَيْلُ
Diyanet Meali: Onlar, babalarına döndüklerinde, “Ey babamız! Bize artık zahire verilmeyecek.” dediler.
12:65 وَنَمِيرُ أَهْلَنَا وَنَحْفَظُ أَخَانَا وَنَزْدَادُ كَيْلَ بَعِيرٍ
Diyanet Meali: “(Onunla) yine ailemize yiyecek getirir, kardeşimizi korur ve bir deve yükü zahire de fazladan alırız.”
12:65 ذَٰلِكَ كَيْلٌ يَسِيرٌ
Diyanet Meali: “Çünkü bu getirdiğimiz az bir zahiredir.”
12:88 فَأَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَا
Diyanet Meali: “Zahiremizi tam ölç, ayrıca bize sadaka ver.”
17:35 وَأَوْفُوا الْكَيْلَ إِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيمِ
Diyanet Meali: Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın.
26:181 أَوْفُوا الْكَيْلَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُخْسِرِينَ
Diyanet Meali: “Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın.” *

مِكْيَالٌ : İsim. 

11:84 وَلَا تَنْقُصُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ
Diyanet Meali: “Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın.”
11:85 وَيَا قَوْمِ أَوْفُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ بِالْقِسْطِ
Diyanet Meali: “Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın.”