KÖK HARFLER: ق ت ر
ANLAM:
قَتَرَ : Ateşin dumanı çıkmak. (Bir şey) kıtı kıtına yeterli olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
قَتَرَ (geniş zaman يَقْتُرُ ve يَقْتِرُ mastar isim قَتْرٌ ve قُتُورٌ):
قَتَرَتِ النَّارُ : Ateşin dumanı çıkıyordu.
قَتَرَ : O şey (varlık) kıtı kıtına yeterliydi.
قَتَرَ عَلَى عِيَالِهِ : Hanesine karşı cimriydi.
قَتَرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ : Onun geçim yolları onun için kısıtlıydı.
اَقْتَرَ : Eli darlaştı, ihtiyaç sahibi oldu, onda hala bir kısmı kalsa da malı azaldı.
اَقْتَرَ عَلَى عِيَالِهِ : Hanesine karşı cimriydi.
اَقْتَرَ الشَّىْءَ : O şeye tutundu.
اَقْتَرَ اللّٰهُ رِزْقَهُ : Allah c.c. onun geçimini kıt ve sınırlı kıldı.
مُقْتِرٌ : Geçim yolları kıt olan kişi, eli dar, muhtaç.
قَتُورٌ ve قَاتِرٌ ve اَلْاَقْتَرُ : Cimri bir kimse, hanesine karşı eli sıkı olan kişi.
قَتَرٌ ve قَتَرَةٌ : Toprak, bir ordunun toprağı; kapkara toprak rengi; kara (siyah) ve karanlık.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
قَتَرَ | fiil-I | 1 | Dar geçindirdi, fazla sıktı | 25/67 |
قَتَرٌ | isim | 1 | Kara (Korku veya kederden doğan yüzdeki değişiklik). | 10/26 |
قَتَرَةٌ | isim | 1 | Kara (Korku veya kederden doğan yüzdeki değişiklik). | 80/41 |
قَتُورٌ | isim | 1 | Çok cimri, cimrilik ruhuna işlemiş olan | 17/100 |
مُقْتِرٌ | isim | 1 | Dar geçimli, fakir | 2/236 |
| Toplam | 5 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- قَتَرَ
- قَتَرَةٌ
- قَتُورٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Muktir | مُقْتِر | Dar halli, durumu sıkıntılı. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
قَتَرَ : Fiil-I.
25:67 | وَالَّذِينَ إِذَا أَنْفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا |
Diyanet Meali: | Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. |
قَتَرٌ : İsim.
10:26 | وَلَا يَرْهَقُ وُجُوهَهُمْ قَتَرٌ وَلَا ذِلَّةٌ |
Diyanet Meali: | Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de bir zillet. |
قَتَرَةٌ : İsim.
80:41 | تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ |
Diyanet Meali: | Onları bir siyahlık bürür. * |
قَتُورٌ : İsim.
17:100 | إِذًا لَأَمْسَكْتُمْ خَشْيَةَ الْإِنْفَاقِ وَكَانَ الْإِنْسَانُ قَتُورًا |
Diyanet Meali: | “…o zaman da tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz. Zaten insan çok cimridir.” |
مُقْتِرٌ : İsim. İsm-i Fâil. İf’âl Bâbı (IV. Bâb).
2:236 | وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى الْمُوسِعِ قَدَرُهُ وَعَلَى الْمُقْتِرِ قَدَرُهُ |
Diyanet Meali: | (Bu durumda) -eli geniş olan gücüne göre, eli dar olan da gücüne göre olmak üzere- onlara müt’a verin. |