KÖK HARFLER: خ ب ط
ANLAM:
خَبَطَ : (Birini) öfkeli bir biçimde dövmek ya da ona vurmak.
AÇIKLAMA:
خَبْطٌ : Müsavi, eşit olmayan bir şekilde vurmak veya çarpmak. Mesela “devenin ayağıyla yere bu şekilde vurması; bir adamın yapraklarını dökmek için veya yapraklarını döküp develere yem yapmak için ağaca sopasıyla müsavi, eşit olmayan bir şekilde vurması veya çarpması” gibi. مَخْبُوطٌ’a yani “Müsavi, eşit olmayan bir şekilde vurulan, çarpılan şeye” خَبْطٌ da denir. Bu bakımdan مَضْرُوبٌ’a yani vurulan veya çarpılan şeye ضَرْبٌ denmesine benzer.
“Sultanın zalimce, haksızca, adaletsizce veya zorba bir biçimde davranmasıyla” ilgili müsteâr olarak kullanılıp “Zalimlik, haksızlık, adaletsizlik veya zorbalık eden sultan” anlamında سُلْطَانٌ خَبوُطٌ denmiştir.
اِخْتِبَاطُ اْلمَعْرُوفِ : Zalimce, haksızca veya zorba bir şekilde birinden ihsanda bulunmasını talep etmek, istemek. Bu kullanımda خَبْطُ الْوَرَقِ’a yani yaprakları dökmek için ağaca sopayla müsavi, eşit olmayan bir şekilde vurmaya veya çarpmaya benzetme yapılmıştır. Yüce Allah’ın şu sözüne gelince: يَتَخَبَّطُهُ الشَّيْطَانُ مِنَ الْمَسِّ Şeytan tarafından çarpılmış kimseler gibi (2/275). Bunun خَبْطُ الشَّجَرِ kullanımından gelmiş olması da mümkündür, “ihsanda bulunulmasını talep etme, isteme” anlamındaki اِخْتِبَاطٌ kullanımından gelmiş olması da. Allah Rasulünün (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilir: اَللَّهُمَّ إِنِّي أعُوذُ بِكَ أنْ يَتَخَبَّطَنِيَ الشَّيْطَانُ مِنَ اْلَمَسِّ “Ey Allah’ım! Şeytanın dokunup çarpmasından sana sığınırım.” (Müfredât)
DİĞER BAZI TÜREVLER:
خَبَطَ (geniş zaman يَخْبِطُ mastar ismi خَبْطٌ):
خَبَطَهُ : Onu öfkeli bir biçimde dövdü ya da vurdu. Eşanlamlısı: تَخَبَّط
خَبَطَ اللَّيْلَ : Bir istikameti olmaksızın gece yolculuk etti.
خَبْطٌ seyahat etme eylemini, herhangi bir istikamet olmaksızın gitmeyi veya ana yol olmayan yerden gitmeyi ifade etmek için söylenir.
خَبَطَهُ الشَّيْطَانُ اَوْ تَخَبَّطَهُ : Onu doğru yoldan saptırmak ya da delirtmek için Şeytan ona bir ziyan ile dokundu.
تَخَبَّطَهُ : Tam manasıyla, ona vurdu ya da onu yere yatırdı ya da üzerine yürüdü ya da onu yere yatırdı ve onunla alay etti.
خَبَطَ الْعَقْلَ : O şey akıl sağlığını bozdu.
خَبْطَةٌ : Bir delilik gelmesi veya inmesi ya da şeytani bir ele geçirme.
بِفُلَانٍ خَبْطَةٌ بِالْمَسِّ : Falanca delirmiştir.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
تَخَبَّطَ | fiil-V | 1 | Hırpaladı, çarptı. | 2/275 |
| Toplam | 1 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Habt | خَبْط | Şiddetli vurmak. Önünü görmeyerek körcesine basıp yürümek. Hata etmek. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
تَخَبَّطَ : Fiil-V.
2:275 | الَّذِينَ يَأْكُلُونَ الرِّبَا لَا يَقُومُونَ إِلَّا كَمَا يَقُومُ الَّذِي يَتَخَبَّطُهُ الشَّيْطَانُ مِنَ الْمَسِّ |
Diyanet Meali: | Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. |