KÖK HARFLER: ب د ر
ANLAM:
بَدَرَ : (Ay) tamamlanmak (dolunay şeklini almak). (Erkek çocuk) tamamen büyümek. (Meyve) olgun hale gelmek. Dolunay gibi doğmak (belirmek).
بَادَرَ : Acele etmek. Bir işi ilk olarak ya da önceden yapmak için aceleci davranmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
بَدَرَ (geniş zamanlı يَبْدُرُ mastar isim بَدْرٌ):
بَدَرَ : anlamları: (1) O (ay) tamamlandı (dolunay şeklini aldı); (2) (erkek çocuk) tamamen büyüdü; (3) o (meyve) olgun hale geldi; (4) dolunay gibi doğdu (belirdi).
بَادَرَهُ : Acele etti. O işi ilk ya da önceden yapmak için aceleci davrandı. Sürat gösterdi.
بَادَرَ كَبِيرُ الْيَتِيمَ ve اَبْدَرَ فِى مَالِ الْيَتِيمِ : Parasını yetimler rüştüne ermeden önce harcamak için acele etti.
فُلَانٍ يُبَادِرُ فِى اَكْلِ مَالِ الْيَتِيمِ : Böyle biri, yetimler rüştüne ermeden onların malını tüketmek için acele eder.
تَبَادَرُوا : Birinci olmak veya önde gelmek için birbirleriyle yarıştılar.
بَدْرٌ : anlamları: (1) Dolunay; ayın on dördüncü gecesi. ( بُدُورٌ çoğul hali); (2) efendi; insanların başındaki sahip veya şef; (3) gençlik enerjisiyle dolu, kanlı canlı bir erkek çocuk; (4) kap; (5) çanak veya tabak; (6) Mekke ve Medine arasında bir yerin adı. İsmini, aynı adı taşıyan bir adama ait olan bir pınardan alır. Bedir Savaşı buraya yakın bir yerde gerçekleşmişti.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek Âyet |
بِدَارٌ | isim | 1 | Acele davranarak | 4/6 |
| Toplam: | 1 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Bedr (Bedir) | بَدْر | Bir işin ansızın zahir olması. Dolunay. Ayın en parlak hali. |
|
Bâdir | بَادِر | Hemen yapmak isteyen. Birdenbire olan. |
|
Bâdire | بَادِرَة | 1: Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum. 2: Sıkıntı. 3: Birdenbire meydana gelen hal. Felaket. Musibet. | Çoğul: Bevâdir |
Mübâdere | مُبَادَرَة | Bir işe hemen girişme, başlama. |
|
Mübâdir | مُبَادِر | Bir işe hemen girişen. |
|
Tebâdür | تَبَادُر | Ani olarak zihne girmek. |
|
Mütebâdir(e) | مُتَبَادِر(ة) | Birden bire akla gelen. Ortaya çıkan. |
|
İbtidâr | اِبْتِدَار | Bir işe sür’atle başlama. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
بِدَارٌ : İsim. Masdar. Mufâale Bâbı (III. Bâb).
4:6 | وَلَا تَأْكُلُوهَا إِسْرَافًا وَبِدَارًا أَنْ يَكْبَرُوا |
Diyanet Meali: | Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye o malları israf ile ve tez elden yemeyin. |