KÖK HARFLER: س ر ج
ANLAM:
سَرِجَ : Yüzü güzel olmak. سَرَجَ : Yalan söylemek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
سَرِجَ (geniş zaman يَسْرَجُ mastar isim سَرَجٌ): Yüzü güzeldi ya da o hale geldi.
سَرَجَ : Yalan söyledi.
سَرَجَ الْكَذِبَ (mastar isim سَرْجٌ): Yalan attı.
سِرَاجٌ : Bir kandil; bir lamba; ışık veren bir şey; mecazi olarak, göz.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
سِرَاجٌ | isim | 4 | Lamba, ışık verici madde | 25/61 |
| Toplam | 4 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Sirâc | سِرَاج | Işık. Lamba. | Çoğul: Sürüc |
Mesrece | مَسْرَجَة | Gece kandili konulan şişe. |
|
Tesrîc | تَسْرِيج | 1: Kandil yakmak. 2: Hayvana eğer vurma. |
|
İsrâc | إِسْرَاج | Yakma, yandırma. |
|
Saraç | سَرَّاج | Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse. |
|
Saraç kelimesi, “eğerci” anlamına gelen sarrâc (سرّاج) sözcüğünden alıntıdır. (Nişanyan Sözlük)
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
سِرَاجٌ : İsim.
25:61 | وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجًا وَقَمَرًا مُنِيرًا |
Diyanet Meali: | Orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratan.. |
33:46 | وَدَاعِيًا إِلَى اللَّهِ بِإِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُنِيرًا |
Diyanet Meali: | (Ey Peygamber!) Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak (gönderdik.) * |
71:16 | وَجَعَلَ الْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجًا |
Diyanet Meali: | Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır? * |
78:13 | وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا |
Diyanet Meali: | Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık. * |