ر ص د

KÖK HARFLER: ر ص د

ANLAM: 

رَصَدَ : Yolda birisi için pusuda beklemek; onun için istemek veya beklemek.

AÇIKLAMA:

رَصَدٌ : İntizar etmeye, beklemeye ya da gözlemeye hazırlanmak. Fiil olarak “İntizar etmeye, beklemeye ya da gözlemeye hazırlandı. Yolda onun için oturdu veya pusuya yattı. Onu gözledi ya da bekledi” anlamında رَصَدَ لَهُ ve تَرَصَّدَ şekillerinde kullanılır. Ayrıca “Bunu onun için hazırladım” anlamında أَرْصَدْتُهُ لَهُ denilir.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: وَإِرْصَادًا لِمَنْ حَارَبَ اللّهَ وَرَسُولَهُ مِنْ قَبْلُ Önceden Allah ve elçisiyle savaşmış olanlara bir gözetleme yeri hazırlamak için (9/107). Şu sözüne gelince: إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ : Kuşkusuz Rabbin her an gözetlemededir (89/14). Burada, “hiçbir sığınağın, barınağın ve de kaçılacak yerin olmadığına” 

dikkatler çekilmiştir.

رَصَدٌ kelimesi, “İntizar eden, bekleyen ya da gözleyen tek fert” için kullanıldığı gibi “bu işi yapan bir topluluk” için de kullanılır. Aynı şekilde tek bir fert ya da bir topluluk olsun, “intizar eden, beklenen ya da gözlenen” için de kullanılır.

Yüce Allah’ın şu sözüne gelince: يَسْلُكُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ رَصَدًا : Allah, elçisinin önüne ve arkasına gözetleyiciler/koruyucular koyar (72/27). Buradaki رَصَدًا kelimesi bu zikredilenlerin tümünü de ihtimal olarak taşır.

مَرْصَدٌ : İntizar etme, bekleme ya da gözleme yeri. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: وَاقْعُدُوا لَهُمْ كُلَّ مَرْصَدٍ : Her gözetleme yerinde oturup onları bekleyin (9/5).

مِرْصَادٌ kelimesi de buna benzer. Fakat “yalnızca intizar etmeye, beklemeye 

ya da gözlemeye mahsus olan yerle” ilgili kullanılır. Yüce Allah, “cehennem üzerinde, insanların bir geçişlerinin olduğuna” dikkatleri çekmek için şöyle buyurmuştur: إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًا : Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir (78/21). Şu sözünde de bu çerçevededir: وَإِنْ مِنْكُمْ إِلاَّ وَارِدُهَا : Sizden hiç kimse yoktur ki cehenneme uğramasın (19/71). (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

رَصَدَ (geniş zaman يَرْصُدُ mastar ismi رَصْدٌ ve رَصَدٌ):

رَصَدَهُ ve اَرْصَدَ لَه : Yolda onun için pusuda bekledi; onun için istedi veya bekledi.

رَصَدٌ ve مَرْصَدٌ ve مِرْصَاد tümü aynı şeyi ifade etmektedir, yani birinin hasmını ve düşmanını pusuda beklediği veya gözetlediği bir yer.

رَصَدٌ bekleme veya pusuya yatan veya pusuda bekleyen kişi veya bir gözetleyici, manasına da gelmektedir.

رَصَدَ az miktarda yağmur ve otluk, manasına da gelmektedir.

اَرْصَدَ لَهُ الْاَمْرَ : İşi onun için hazırladı.

رَصَدَهُ بِالْخَيْرِ : İyi veya kötü olan ile birlikte onun için gözetledi veya bekledi.

اَرْصَدْتُ لَهُ الْعُقُوبَةَ : Onun için bir gazap hazırladım.

اِرْصَادٌ : Gözetleme, bekleme. Hazırlama, hazır etme, hazırlık yapma.

مَرْصَدٌ ve مِرْصَادٌ : Saklanma yeri; pusu. Rasat mevzii, rasathane, gözetleme yeri.

قَعَدَ لَهُ بِالْمَرْصَدِ ve قَعَدَ لَهُ بِالْمِرْصَادِ ve قَعَدَ لَهُ بِالرَّصَدِ : Yolda onun için pusuya yatmış.

اَنَا لَكَ بِالْمِرْصَادِ : Senin için pusuda bekliyorum, yani benden kaçamazsın. 

اِنَّ الْمَنَايَا لِلرِّجَالِ بِالْمِرْصَادِ : Muhakkak ki ölümler insanlar için pusuda veya bir gözetleme yerinde bekliyor.

بَيْتُ الرَّصَدِ : Gözlem evi.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
رَصَدٌ isim 2 Gözleme, gözetleme, bekçi, muhafız 72/9
مِرْصَادٌ isim 2 Rasathane, gözetleme yeri 89/14
مَرْصَدٌ isim 1 Rasat mevzii, rasathane, gözetleme yeri 9/5
إِرْصَادٌ isim 1 Gözetleme, bekleme, hazırlama 9/107

Toplam 6

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

  • رَصَدَ
    • رَقَبَ > bak: ر ق ب
    • رَاقَبَ > bak: ر ق ب
    • تَرَصَّدَ > bu kök
    • لَاحَظَ

Zıt Manada Kelimeler

  • رَصَدَ
    • أَغْفَلَ > bak: غ ف ل
    • نَسِيَ > bak: ن س ي
    • لَهَا > bak: ل ه و
    • أَهْمَلَ
    • تَغَابَى

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Rasad رَصَد Gözetlemek, beklemek, pusuda olmak. Rasat aleti ile gözleme, ölçme.
Râsid رَاصِد Muntazır, bekleyen kimse.
Mersûd مَرْصُود Rasad olunmuş, ölçülüp biçilmiş, hesab edilmiş.
Mersad مَرْصَد Rasad yeri. Gözetleme yeri.
Mirsâd مِرْصَاد Gözetleme yeri. Rasad yeri.
Murâsede مُرَاصَدَة Rasat etme, gözetleme.
İrsâd إِرْصَاد Gözetlemek.
Terassud تَرَصُّد Gözetleme.
Müterassıd مُتَرَصِّد Gözeten.
Rasathane ——— Gözlemevi.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

رَصَدٌ : İsim.

72:27 فَإِنَّهُ يَسْلُكُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ رَصَدًا
Diyanet Meali: Fakat O, Resûlün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki..
72:9 فَمَنْ يَسْتَمِعِ الْآنَ يَجِدْ لَهُ شِهَابًا رَصَدًا
Diyanet Meali: “Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur.”

مِرْصَادٌ : İsim. 

78:21 إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًا
Diyanet Meali: Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir.
89:14 إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
Diyanet Meali: Şüphesiz Rabbin, gözetlemededir.

مَرْصَدٌ : İsim. 

9:5 وَخُذُوهُمْ وَاحْصُرُوهُمْ وَاقْعُدُوا لَهُمْ كُلَّ مَرْصَدٍ
Diyanet Meali: Onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin.

إِرْصَادٌ : İsim. Masdar. İf’âl Bâbı (IV. Bâb). 

9:107 وَإِرْصَادًا لِمَنْ حَارَبَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ مِنْ قَبْلُ
Diyanet Meali: Öteden beri Allah ve Resûlüne karşı savaşanlara üs olsun diye (bir mescit yapanlar vardır).