KÖK HARFLER: ف ر ر
ANLAM:
فَرَّ : Kaçmak. Korktuğu bir şeyden kurtulmak veya kaçmak için dönüp gitmek, sapmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
فَرَّ | fiil-I | 6 | Kaçtı | 74/51 |
فِرَارٌ | isim | 4 | Kaçmak | 33/16 |
مَفَرٌّ | isim | 1 | Firar, kaçış, kaçma zamanı, kaçacak yer | 75/10 |
| Toplam | 11 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Benzer Manada Kelimeler
- فَرَّ
- فِرَارٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Ferr | فَرّ | Geri çekilme. |
Eferr | أَفَرّ | Çok koşan, pek çok kaçan. |
Meferr | مَفَرّ | Kaçılacak yer. |
Firâr | فِرَار | Kaçmak. Kaçış. |
Firârî | فِرَارِى | Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse). |
İfrâr | إِفْرَار | Kaçırmak. Kaçırılmak. Firara mecbur etmek. |
İstifrâr | اِسْتِفْرَار | Firar etme, gizlice kaçma, savuşma. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
فَرَّ : Fiil-I.
26:21 | فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكْمًا |
Diyanet Meali: | “Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım. Derken, Rabbim bana hüküm ve hikmet bahşetti.” |
33:16 | قُلْ لَنْ يَنْفَعَكُمُ الْفِرَارُ إِنْ فَرَرْتُمْ مِنَ الْمَوْتِ أَوِ الْقَتْلِ |
Diyanet Meali: | De ki: “Eğer siz ölümden ya da öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size asla fayda vermeyecektir.” |
51:50 | فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُمْ مِنْهُ نَذِيرٌ مُبِينٌ |
Diyanet Meali: | O hâlde Allah’a koşun. Şüphesiz ben, size O’nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım. * |
62:8 | قُلْ إِنَّ الْمَوْتَ الَّذِي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَإِنَّهُ مُلَاقِيكُمْ |
Diyanet Meali: | De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır.” |
74:51 | فَرَّتْ مِنْ قَسْوَرَةٍ |
Diyanet Meali: | (Onlar sanki) arslandan kaçan (yaban eşekleridirler). * |
80:34 | يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ |
Diyanet Meali: | Kişinin kardeşinden, … kaçacağı gün… * |
فِرَارٌ : İsim.
18:18 | لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا |
Diyanet Meali: | Onları görseydin, mutlaka onlardan yüz çevirip kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı. |
33:13 | وَمَا هِيَ بِعَوْرَةٍ إِنْ يُرِيدُونَ إِلَّا فِرَارًا |
Diyanet Meali: | (Onlardan bir başka grup da, “Evlerimiz açık, korumasız” diyerek Peygamberden izin istiyorlardı.) Oysa evleri açık (korumasız) değildi. Onlar sadece kaçmak istiyorlardı. |
33:16 | قُلْ لَنْ يَنْفَعَكُمُ الْفِرَارُ إِنْ فَرَرْتُمْ مِنَ الْمَوْتِ أَوِ الْقَتْلِ |
Diyanet Meali: | De ki: “Eğer siz ölümden ya da öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size asla fayda vermeyecektir.” |
71:6 | فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَائِي إِلَّا فِرَارًا |
Diyanet Meali: | Fakat benim davetim ancak onların kaçışını artırdı.” * |
مَفَرٌّ : İsim.
75:10 | يَقُولُ الْإِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ |
Diyanet Meali: | O gün insan “kaçış nereye?” diyecektir. * |