ق ب ر

KÖK HARFLER: ق ب ر

ANLAM: 

قَبَرَ : Cesedi gömmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
أَقْبَرَ fiil-IV 1 Kabre koydurdu 80/21
قَبْرٌ isim 6 Kabir, mezar 9/84
Çoğulu: قُبُورٌ
مَقَابِرُ isim 1 Kabristan (çoğul) 102/2 Tekil: مَقْبِرَةٌ

Toplam 8


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • قَبَرَ
    • لَحَدَ > bak: ل ح د
    • دَفَنَ
    • رَمَسَ
    • طَمَرَ
  • قَبْرٌ
    • لَحْدٌ > bak: ل ح د
    • جَدَثٌ > bak: ج د ث
    • مَقْبَرٌ > bu kök
    • ضَرِيحٌ
    • مَدْفَنٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • قَبَرَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Kabr (Kabir) قَبْر Mezar. Kabristân
Kubûr قُبُور Kabirler, mezarlar, türbeler. Kabr’in çoğulu
Makber مَقْبَر Mezar. Çoğulu: Mekâbir
İkbâr إِقْبَار Ölünün kabre konulması. 

Kubur kelimesi, “çukurlar, mezarlar” anlamına gelen قبور (kubûr) sözcüğünden gelmektedir. Daha sonra bir anlam kayması geçirerek “yeraltı borusu, lağım” anlamında kullanılmaya başlamıştır. (Nişanyan Sözlük) 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَقْبَرَ : Fiil-IV. 

80:21 ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ
Diyanet Meali: Sonra onu öldürdü ve kabre koydu. *

قَبْرٌ : İsim. Çoğulu: قُبُورٌ

9:84 وَلَا تُصَلِّ عَلَىٰ أَحَدٍ مِنْهُمْ مَاتَ أَبَدًا وَلَا تَقُمْ عَلَىٰ قَبْرِهِ
Diyanet Meali: Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma.
22:7 وَأَنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ لَا رَيْبَ فِيهَا وَأَنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ
Diyanet Meali: Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah, kabirlerdeki kimseleri diriltecektir. *
35:22 إِنَّ اللَّهَ يُسْمِعُ مَنْ يَشَاءُ وَمَا أَنْتَ بِمُسْمِعٍ مَنْ فِي الْقُبُورِ
Diyanet Meali: Allah, dilediğine işittirir. Sen, kabirde bulunanlara işittirecek değilsin.
60:13 قَدْ يَئِسُوا مِنَ الْآخِرَةِ كَمَا يَئِسَ الْكُفَّارُ مِنْ أَصْحَابِ الْقُبُورِ
Diyanet Meali: Kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen ahiretten ümitlerini kesmiş  (bir toplumu dost edinmeyin).
82:4 وَإِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْ
Diyanet Meali: Kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, *
100:9 أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ
Diyanet Meali: Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı zaman…*

مَقَابِر : İsim. Çoğul. Tekili: مَقْبِرَةٌ

102:2 حَتَّىٰ زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ
Diyanet Meali: Kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar…