غ ر ق

KÖK HARFLER: غ ر ق

ANLAM: 

غَرِقَ : Batmak, boğulmak. İhtiyacı veya gereksinimi olmamak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

غَرِقَ (geniş zaman يَغْرَقُ mastar isim غَرَقٌ): O kişi veya şey battı ya da boğuldu; ihtiyacı veya gereksinimi yoktu ya da o hale geldi.

اَغْرَقَهُ فِى الْمَاءِ : Onu suda boğdu ya da o kişiyi veya şeyi suda batırdı.

اَغْرَقَهُ النَّاسُ : İnsanlar ona karşı çoğaldı ve onu alt etti.

اَغْرَقَ الْكَاْسَ : Şarap çanağını doldurdu.

اَغْرَقَ فِى الْقَوْسِ : Yayı sonuna kadar gerdi.

اَلْاِغْرَاقُ yayın sert bir biçimde çekilerek okun uzağa gönderilmesini, ifade etmektedir.

اَغْرَقَ النَّبْلَ : Yayı oklarıyla mutlak surette çekti.

اَغْرَقَ فِى الشَّىْءِ : O şeyde olağan sınırları aştı ya da o şeyde mutlak surette kendini gösterdi.

غَرَقٌ : (Masdar) Batış, boğulma.

غَرْقٌ : Boğma, (yayı) fazlaca germe, (atlar) harbe dolu dizgin girme.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
أَغْرَقَ fiil-IV 17 Boğdu, batırdı 26/66
غَرَقٌ isim 1 Batış, boğulma 10/90
غَرْقٌ isim 1 Boğma; (yayı) fazlaca germe; (atların harbe) doludizgin girmesi 79/1
مُغْرَقٌ isim 4 Boğulan, batan 44/24

Toplam 23

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

  • غَرِقَ
  • أَغْرَقَ
  • اِسْتَغْرَقَ
    • اِسْتَمَرَّ > bak: م ر ر
    • وَاصَلَ > bak: و ص ل
    • اِنْهَمَكَ
  • اِغْرَوْرَقَ
    • فَاضَ > bak: ف ي ض
    • تَرَقْرَقَ
  • إِغْرَاقٌ
    • زِيَادَةٌ > bak: ز ي د
    • إِفْرَاطٌ > bak: ف ر ط
    • مُبَالَغَةٌ > bak: ب ل غ
    • تَجَاوُزٌ > bak: ج و ز
    • تَهْوِيلٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • غَرِقَ
  • أَغْرَقَ
    • أَقَلَّ > bak: ق ل ل
    • قَلَّلَ > bak: ق ل ل
    • فَرَّطَ > bak: ف ر ط
    • هَوَّنَ > bak: ه و ن
    • اِسْتَصْغَرَ > bak: ص غ ر
    • اِسْتَحْقَرَ
    • حَقَّرَ
  • اِسْتَغْرَقَ
  • اِغْرَوْرَقَ
  • إِغْرَاقٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Gark غَرْق Batmak, suda boğulmak. Gark olmak
Mugrak مُغْرَق Batmış veya batırılmış.
Tagrîk تَغْرِيق Suda boğma.
Mugarrak مُغَرَّق Suya daldırılmış.
İgrâk إِغْرَاق Suya batırmak, boğmak.
İstigrâk اِسْتِغْرَاق Batma.
Müstağrak مُسْتَغْرَق Gark edilmiş, batmış, boğulmuş.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

اَغْرَقَ : Fiil-IV. 

2:50 وَإِذْ فَرَقْنَا بِكُمُ الْبَحْرَ فَأَنْجَيْنَاكُمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ
Diyanet Meali: Hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, Firavun ailesini suda boğmuştuk.
7:64 وَأَغْرَقْنَا الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا
Diyanet Meali: Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk.
7:136 فَانْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَأَغْرَقْنَاهُمْ فِي الْيَمِّ
Diyanet Meali: Bu yüzden onlardan intikam aldık… kendilerini denizde boğduk.
8:54 فَأَهْلَكْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ
Diyanet Meali: Biz de onları günahları sebebiyle helâk etmiştik ve Firavun ailesini de suda boğmuştuk.
10:73 وَجَعَلْنَاهُمْ خَلَائِفَ وَأَغْرَقْنَا الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا
Diyanet Meali: Onları ötekilerin yerine geçirdik. Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk.
17:69 فَيُرْسِلَ عَلَيْكُمْ قَاصِفًا مِنَ الرِّيحِ فَيُغْرِقَكُمْ بِمَا كَفَرْتُمْ
Diyanet Meali: Kasıp kavuran bir fırtına yollayarak nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmasından (güvende misiniz)?
17:103 فَأَغْرَقْنَاهُ وَمَنْ مَعَهُ جَمِيعًا
Diyanet Meali: Biz de onu ve beraberindekileri hep birden suda boğduk.
18:71 قَالَ أَخَرَقْتَهَا لِتُغْرِقَ أَهْلَهَا لَقَدْ جِئْتَ شَيْئًا إِمْرًا
Diyanet Meali: Mûsâ, “Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın.” dedi.
21:77 إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْءٍ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ
Diyanet Meali: Şüphesiz onlar kötü bir toplumdu. Bu yüzden biz de onları topyekûn suda boğduk.
25:37 وَقَوْمَ نُوحٍ لَمَّا كَذَّبُوا الرُّسُلَ أَغْرَقْنَاهُمْ
Diyanet Meali: Nûh kavmini de, Peygamberleri yalanladıkları vakit suda boğduk..
26:66 ثُمَّ أَغْرَقْنَا الْآخَرِينَ
Diyanet Meali: Sonra ötekileri suda boğduk. *
26:120 ثُمَّ أَغْرَقْنَا بَعْدُ الْبَاقِينَ
Diyanet Meali: Sonra da geride kalanları suda boğduk. *
29:40 وَمِنْهُمْ مَنْ خَسَفْنَا بِهِ الْأَرْضَ وَمِنْهُمْ مَنْ أَغْرَقْنَا
Diyanet Meali: Onlardan yerin dibine geçirdiklerimiz var. Onlardan suda boğduklarımız var.
36:43 وَإِنْ نَشَأْ نُغْرِقْهُمْ فَلَا صَرِيخَ لَهُمْ وَلَا هُمْ يُنْقَذُونَ
Diyanet Meali: Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. *
37:82 ثُمَّ أَغْرَقْنَا الْآخَرِينَ
Diyanet Meali: Sonra biz, diğerlerini suda boğduk. *
43:55 فَلَمَّا آسَفُونَا انْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ
Diyanet Meali: Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince biz de onlardan öç aldık, hepsini suda boğduk. *
71:25 مِمَّا خَطِيئَاتِهِمْ أُغْرِقُوا فَأُدْخِلُوا نَارًا
Diyanet Meali: Hataları (küfür ve isyanları) yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular …

غَرَقٌ : İsim. 

10:90 حَتَّىٰ إِذَا أَدْرَكَهُ الْغَرَقُ قَالَ آمَنْتُ أَنَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا الَّذِي آمَنَتْ بِهِ بَنُو إِسْرَائِيلَ
Diyanet Meali: Nihayet boğulmak üzere iken, “İsrailoğulları’nın iman ettiğinden başka hiçbir ilâh olmadığına inandım.” dedi.

غَرْقٌ : İsim. 

79:1 وَالنَّازِعَاتِ غَرْقًا
Diyanet Meali: Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara, *

مُغْرَقُونَ : İsim. İsm-i Mef’ûl. İf’âl Bâbı (IV. Bâb). Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: مُغْرَقٌ

11:37 وَلَا تُخَاطِبْنِي فِي الَّذِينَ ظَلَمُوا إِنَّهُمْ مُغْرَقُونَ
Diyanet Meali: “Zulmedenler hakkında bana bir şey söyleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır.”
11:43 وَحَالَ بَيْنَهُمَا الْمَوْجُ فَكَانَ مِنَ الْمُغْرَقِينَ
Diyanet Meali: Derken aralarına dalga giriverdi de oğlu boğulanlardan oldu.
23:27 وَلَا تُخَاطِبْنِي فِي الَّذِينَ ظَلَمُوا إِنَّهُمْ مُغْرَقُونَ
Diyanet Meali: “Zulmeden kimseler hakkında bana hiç yalvarma! Şüphesiz onlar suda boğulacaklardır.”
44:24 وَاتْرُكِ الْبَحْرَ رَهْوًا إِنَّهُمْ جُنْدٌ مُغْرَقُونَ
Diyanet Meali: “Denizi açık hâlde bırak.”  Çünkü onlar boğulacak bir ordudur. *