KÖK HARFLER: ع ن ب
ANLAM:
عَنَّبَ : (Asma) üzüm vermek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
عَنَّبَ الْكَرْمُ : Asma üzüm verdi.
عِنَبٌ : Üzümler; üzüm asması; şarap (çoğulu: اَعْنَابٌ).
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
عِنَبٌ | isim | 11 | Üzüm, bağ | 80/28 | Çoğul: أَعْنَابٌ |
| Toplam | 11 |
|
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
İneb | عِنَب | Üzüm. | Çoğulu: A’nâb |
İnebe | عِنَبَة | Üzüm tanesi. |
|
Hünnap | ——— | Hünnapgillerden, yenilen meyvesi için özellikle Batı ve Güney Anadolu’da yetiştirilen dikenli bir ağaç. |
|
Hünnap kelimesi, “hünnap ağacı ve meyvesi” anlamındaki unnâb (عنّاب) sözcüğünden gelmektedir. “Üzüm” anlamındaki ineb (عنب) kelimesi ile eş kökenlidir. Halk ağzında “ayın” harfinin “he” harfine dönüşmesi tipiktir. (Nişanyan Sözlük)
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
عِنَبٌ : İsim. Çoğulu: أَعْنَابٌ
2:266 | أَيَوَدُّ أَحَدُكُمْ أَنْ تَكُونَ لَهُ جَنَّةٌ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ |
Diyanet Meali: | Herhangi biriniz ister mi ki, … hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan bir bahçesi olsun.. |
6:99 | وَمِنَ النَّخْلِ مِنْ طَلْعِهَا قِنْوَانٌ دَانِيَةٌ وَجَنَّاتٍ مِنْ أَعْنَابٍ |
Diyanet Meali: | Hhurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar, üzüm bahçeleri … (çıkarırız) |
13:4 | وَفِي الْأَرْضِ قِطَعٌ مُتَجَاوِرَاتٌ وَجَنَّاتٌ مِنْ أَعْنَابٍ |
Diyanet Meali: | Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları … (vardır). |
16:11 | يُنْبِتُ لَكُمْ بِهِ الزَّرْعَ وَالزَّيْتُونَ وَالنَّخِيلَ وَالْأَعْنَابَ |
Diyanet Meali: | Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler … bitirir. |
16:67 | وَمِنْ ثَمَرَاتِ النَّخِيلِ وَالْأَعْنَابِ تَتَّخِذُونَ مِنْهُ سَكَرًا |
Diyanet Meali: | Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içki, (hem de güzel bir rızık) edinirsiniz. |
17:91 | أَوْ تَكُونَ لَكَ جَنَّةٌ مِنْ نَخِيلٍ وَعِنَبٍ |
Diyanet Meali: | Yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup… |
18:32 | وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلًا رَجُلَيْنِ جَعَلْنَا لِأَحَدِهِمَا جَنَّتَيْنِ مِنْ أَعْنَابٍ |
Diyanet Meali: | Onlara şu iki adamı örnek ver: Onlardan birine iki üzüm bağı vermiştik… |
23:19 | فَأَنْشَأْنَا لَكُمْ بِهِ جَنَّاتٍ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ |
Diyanet Meali: | Onunla sizin için hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik. |
36:34 | وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنَّاتٍ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ |
Diyanet Meali: | Biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik.. |
78:32 | حَدَائِقَ وَأَعْنَابًا |
Diyanet Meali: | Bahçeler, üzümler…* |
80:28 | وَعِنَبًا وَقَضْبًا |
Diyanet Meali: | Üzümler, yoncalar…* |