KÖK HARFLER: ز و د
ANLAM:
زَادَ : Seyahat için veya sabit bir mesken için azık stoklamak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
زَادَ (geniş zaman يَزُودُ mastar isim زَوْدٌ): Seyahat için veya sabit bir mesken için azık stokladı.
زَوَّدَهُ : Ona azık tedarik etti.
تَزَوَّدَ مِسْفَرَةً : Yolculuğu için azık edindi.
تَزَوَّدَ مِنَ الدُّنْيَا لِلْاٰخِرَةِ : Gelecek dünya için dünya hayatından azıklar edinin.
زَادٌ : Seyahat, vb. için azık.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
تَزَوَّدَ | fiil-V | 1 | Azıklandı, azık tedarik etti. | 2/197 |
زَادٌ | isim | 1 | Azık | 2/197 |
| Toplam | 2 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- (زَوَّدَ (بِ
- زَادٌ
Zıt Manada Kelimeler
AÇIKLAMA:
NEMÂ ile ZİYÂDE kelimeleri arasındaki fark
( Nemâ kelimesinin kökünden türeyen bir kelime Kur’ân’da geçmemektedir. )
Nemâ kelimesi kendi kendine artan şey için kullanılır. Ziyâde kelimesinde, artışın keni kendine olması zorunluluğu yoktur. Kendisine bir miras kalan veya hediye verilen kişi için, malının artması konusunda nemâ kelimesi kullanılmaz, ziyâde kelimesi kullanılır. Malın ancak kendi içinde artması durumunda, nemâ kelimesi kullanılabilir. Deve ya da koyun sürüsünün çoğalması için, nemâ kelimesi gerçek anlamda kullanılır çünkü bunlar üreme yolu ile azar azar artar. Kağıt para, altın, gümüş için nemâ, mecaz anlamda kullanılır. (Farklar Sözlüğü 132)
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Zâd | زَاد | Azık. |
Tezvîd | تَزْوِيد | Yol yiyeceği verme. |
Tezevvüd | تَزَوُّد | Yola çıkarken azık alma. |
Mütezevvid | مُتَزَوِّد | Yanına azık veya erzak alan. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
تَزَوَّدَ : Fiil-V.
2:197 | وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللَّهُ وَتَزَوَّدُوا |
Diyanet Meali: | Siz ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. |
زَادٌ : İsim.
2:197 | فَإِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوَىٰ |
Diyanet Meali: | Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma)dır. |