ع ص ب

KÖK HARFLER: ع ص ب

ANLAM: 

عَصَبَ: Bir şeyi bükmek, onu dolamak (Bu temel anlamdır). Bir şeyi katlamak. Bir şeye tutunmak, onu eliyle kavramak. (İnsanlar) bir araya toplanmak ve bir şeyi çevirmek. Evinde kalmak ve oradan ayrılmamak. 

عَصِبَ : Eti sağlam ve sıkı olmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
عُصْبَةٌ isim 4 Ekip, kuvvetli topluluk 28/76
عَصِيبٌ isim 1 Şiddetli, sıkıntılı, çetin, zor 11/77

Toplam 5

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • عَصِيبٌ
    • لَطِيفٌ > bak: ل ط ف
    • هَادِئٌ
  • عُصْبَةٌ
    • خَاذِلٌ > bak: خ ذ ل
    • (مُتَخَلٌّ (عَنْ > bak: خ ل ل
    • تَارِكٌ > bak: ت ر ك
    • مُهْمِلٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Asab عَصَب Sinir.
Asîb عَصِيب 1: Şiddetli sıcak. 2: Katı nesne, şedid.
Asabî عَصَبِى Sinirli.
Asabiyyet عَصَبِيَّة Sinirlilik.
Taassub تَعَصُّب Bir şeye veya bir kimseye taraflı olma.
Müteassıb مُتَعَصِّب Taassub eden, taraftarlık eden. Müteassıbâne

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

عُصْبَةٌ : İsim. 

12:8أَحَبُّ إِلَىٰ أَبِينَا مِنَّا وَنَحْنُ عُصْبَةٌ
Diyanet Meali:“Biz güçlü bir topluluk olduğumuz hâlde, (Yûsuf ve kardeşi Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir.”
12:14قَالُوا لَئِنْ أَكَلَهُ الذِّئْبُ وَنَحْنُ عُصْبَةٌ إِنَّا إِذًا لَخَاسِرُونَ
Diyanet Meali:Onlar da, “Andolsun biz kuvvetli bir topluluk iken onu kurt yerse (o takdirde) biz gerçekten hüsrana uğramış oluruz” dediler. *
24:11إِنَّ الَّذِينَ جَاءُوا بِالْإِفْكِ عُصْبَةٌ مِنْكُمْ
Diyanet Meali:O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur.
28:76وَآتَيْنَاهُ مِنَ الْكُنُوزِ مَا إِنَّ مَفَاتِحَهُ لَتَنُوءُ بِالْعُصْبَةِ
Diyanet Meali:Biz ona, anahtarlarını (bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır gelecek hazineler verdik.

عَصِيبٌ : İsim. Sıfat.

11:77سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هَٰذَا يَوْمٌ عَصِيبٌ
Diyanet Meali:(Elçilerimiz Lût’a gelince) onların yüzünden üzüldü, göğsü daraldı ve “Bu çok zor bir gün” dedi.