KÖK HARFLER: ذ ق ن
ANLAM:
ذَقَنَ : Çenesine vurmak; bir asayla ona vurmak, dövmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
ذَقَنَ (geniş zaman يَذْقُنُ mastar isim ذَقْنٌ):
ذَقَنَهُ : Çenesine vurdu; bir asayla ona vurdu ya da onu dövdü.
ذَقَنَ عَلَى عَصَاهُ : Çenesini asasının üzerine koydu.
ذَقَنٌ veya ذِقْنٌ : Çene (çoğul hali اَذْقَانٌ) .
خَرُّوا لِاَذْقَانِهِمْ : Çeneleri üzerine (yüzüstü) yere kapandılar.
عَصَفَتِ الرِّيحُ فَخَرَّ الْاَشْجَارُ عَلَى الْاَذْقَانِ : Rüzgar öyle şiddetli esti ki ağaçlar yere devrildi.
كَبَّهُ السَّيْلُ لِذَقَنِهِ : Sağanak o şeyi alt üst etti.
صَاحَ الزَّمَانُ لِاٰلِ بَرْمَكَ صَيْحَةً خَرُّوا لِصَيْحَتِهِ عَلَى الْاَذْقَانِ : Zaman, Bermek halkına şiddetli bir ses verdi ve bu sesten ötürü, yerde yüzüstü secdeye kapandılar.
يَخِرُّونَ لِلْاَذْقَانِ سُجَّدًا : Yüzüstü secdeye kapanırlar (17:107).
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
أَذْقَانٌ | isim | 3 | Çene. Mecazen üzerinde kıl biten yerler. Yüz manasına da ıtlak (denilir) edilir. (Çoğul) | 36/8 | Tekili: ذِقْنٌ – ذَقَنٌ |
| Toplam | 3 |
|
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Zekân | ذَقَان | İki çenenin birleştiği yer. | Çoğul: Zükûn |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
أَذْقَانٌ : İsim. Çoğul. Tekili: ذِقْنٌ – ذَقَنٌ
17:107 | إِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ مِنْ قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا |
Diyanet Meali: | “Şüphesiz, daha önce kendilerine ilim verilenler, Kur’an kendilerine okunduğunda derhal yüzüstü secdeye kapanırlar.” |
17:109 | وَيَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا |
Diyanet Meali: | Onlar ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar. Bu da onların derin saygısını artırır.* |
36:8 | إِنَّا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِهِمْ أَغْلَالًا فَهِيَ إِلَى الْأَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ |
Diyanet Meali: | Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.* |