KÖK HARFLER: ز ب ر
ANLAM:
زَبَرَ : Birisinin bir şeyi yapmasına engel olmak. Binayı yükseltmek. Kuyuyu içten taşlarla örmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
زَبَرَ (geniş zaman يَزْبُرُ mastar isim زَبْرٌ):
زَبَرَهُ عَنِ الْاَمْرِ : O şeyi yapmasına engel oldu.
زَبَرَ الْبِنَاءَ : Tuğla veya taş tabakalarını birbirinin üzerine koyarak yapıyı yükseltti.
زَبَرَ الْبِئْرَ : Kuyuyu kolaylaştırdı ya da taşlarla ona içten duvar ördü.
زَبَرَهُ بِالْحِجَارَةِ : Onu taşa tuttu.
زَبَرَ السَّائِلَ : Sert bir konuşmayla dilenciyi azarladı ve defetti.
زَبَرَ الْكِتَابَ : Kitabı yazdı.
زَبَرَ عَلَيْهِ : O şeye sabırla dayandı.
زَبَرْتُهُ : Onu okudum, ezberden okudum ya da bunu belli belirsiz bir sesle yaptım.
زَبُورٌ (çoğul hali زُبُرٌ ) : Bir yazı veya kitap; yazılmış herhangi bir şey; yazıt; yasal mevzuatlar veya hükümler içermeyen bir ilim ve zihinsel tebliğ kitabı; grup veya zümre.
زَبُورٌ kelimesi زِبْر ile eş anlamlıdır. زِبْر’in çoğulu زُبُورٌ’dur, زَبُورٌ’un çoğulu ise زُبُر’dur.
اَلزَّبُورُ : Özellikle, Hz. Davud’a verilen Kitabı ifade etmektedir.
لُغَةُ الزَّبُورِ : Süryanice veya İbranice.
زُبْرَةٌ : Bir parça demir veya büyük bir parça demir (çoğul hali زُبَرٌ ve زُبُرٌ); bir demircinin örsü; sırtın boyna yakın üst kısmı; göğüs.
زَبْرٌ : Taşlar; anlayış veya idrak ve kendine hakim olma.
مَالَهُ زَبْرٌ ya da bazılarının dediği gibi مَالَهُ زِبْرٌ : Hiç idrak kabiliyetine sahip değil.