KÖK HARFLER: س ح ت
ANLAM:
سَحَتَ : Kanunsuz para kazanmak. Tıraş olurken saçını tamamen kesmek. Yağı etten sıyırmak. İzleri toprağın üzerinden yok etmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
سَحَتَ (geniş zaman يَسْحَتُ mastar isim سَحْتٌ): Kanunsuz para kazandı.
سَحَتَ شَعْرَهُ : Tıraş olurken saçını tamamen kesti.
سَحَتَ الشَّحْمَ عَنِ اللَّحْمِ : Yağı etten sıyırdı.
سَحَتَ وَجْهَ الْاَرْضِ : İzleri toprağın üzerinden yok etti (aynı zamanda şu şekilde: سَحَّتَ ve اَسْحَتَ).
اَسْحَتَهُ : O kişiyi veya şeyi yok etti; o şeyin veya kişinin kökünü kuruttu; o şeyin kökünü kazıdı; onu sıkıntıya soktu ya da ona eziyet etti; onu katletti.
سُحْتٌ ve سُحُتٌ : Yasak, yasaklanmış veya haram bir şey, uygun görülmeyen veya aykırı görünen şey; kazanılması ya da yenmesi yasak, helal olmayan her tür mülk; yasak veya haram ve kötü addedilen herhangi bir şey. Bir hakime veya öyle birine verilen bir rüşveti ifade etmek için de kullanılmaktadır. Sözcük, miktar veya sayı olarak az veya küçük; değersiz, bayağı, veya önemsiz, manasına da gelmektedir.
اَكَّالُونَ لِلسُّحْتِ : Boyuna yasak veya haram şeyler yiyenler (5:42).
مَالَهُ سُحْتٌ : Mülkü ceza görmeden yok edilebilir.
دَمُهُ سُحْتٌ : Kanı ceza görmeden yok edilebilir.
مَالٌ سُحْتٌ : Yok edilmesi yazılmış bir mülk.
رَجُلٌ سُحْتٌ : Büyük bir karnı olan, yemeye düşkün ve yetinmeyen bir adam.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
أَسْحَتَ | fiil-IV | 1 | Kökünü kazıdı. | 20/61 |
سُحْتٌ | isim | 3 | Haram yolla kazanılan mal. | 5/62 |
| Toplam | 4 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Suht | سُحْت | Haram mal, her nev’i haram. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
أَسْحَتَ : Fiil-IV.
20:61 | لَا تَفْتَرُوا عَلَى اللَّهِ كَذِبًا فَيُسْحِتَكُمْ بِعَذَابٍ |
Diyanet Meali: | Allah’a karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. |
سُحْتٌ : İsim.
5:42 | سَمَّاعُونَ لِلْكَذِبِ أَكَّالُونَ لِلسُّحْتِ |
Diyanet Meali: | Onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. |
5:62 | وَتَرَىٰ كَثِيرًا مِنْهُمْ يُسَارِعُونَ فِي الْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ |
Diyanet Meali: | Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. |
5:63 | لَوْلَا يَنْهَاهُمُ الرَّبَّانِيُّونَ وَالْأَحْبَارُ عَنْ قَوْلِهِمُ الْإِثْمَ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ |
Diyanet Meali: | Bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırsalardı ya! |