KÖK HARFLER: ش ط أ
ANLAM:
شَطَأَ : Irmağın kıyısında veya kenarında yürümek; (bir kimseye) boyun eğdirmek, onu hizaya getirmek. (Ekin) filizlerini çıkarmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
شَطَأَ (geniş zaman يَشْطَأُ mastar isim شَطَأٌ ve شَطُوءٌ): Irmağın kıyısında veya kenarında yürüdü; (bir kimseye) boyun eğdirdi ya da hizaya getirdi.
شَطَأَ الزَّرْعُ : Ekin filizlerini çıkardı.
اَشْطَأَ الشَّجَرُ : Ağaçlar, köklerinin veya gövdelerinin etrafında filizler çıkardı.
اَشْطَأَتِ الشَّجَرَةُ بِغُصُونِهَا : Ağaç dal verdi.
اَشْطَأَ الرَّجُلُ : Rüştüne eren ve onun gibi olan bir oğlu vardı.
اَشْطَأَ الْوَادِى Vadinin kenarı suyla doldu.
شَطْءٌ : Ekinin ve bitkilerin filizleri ya da hurma ağaçlarının otları veya yaprakları; Bitkilerin veya otların veya ağaçların kökleri veya gövdelerinin etrafında çıkan filizler.
شَاطِئٌ : Bir vadinin ve bir ırmağın kıyısı veya tarafı.
شَاطِئُ الْاُودِيَةِ : Vadinin tarafları. (Çoğul hali yoktur).
اَلشَّاطِئُ مِنَ الْبَحْرِ : Denizin kıyısı. (شَوَاطِئُ çoğul hali).
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
شَاطِئٌ | isim | 1 | Kıyı, yamaç. | 28/30 |
شَطْأٌ | isim | 1 | Taraf, canip, kenar, uç. (Ekin) filizi. | 48/29 |
| Toplam | 2 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Şâti’ | شَاطِىء |
Kıyı, kenar.
| Çoğul: Şevâtî |
Şâtıiyye | شَاطِئِيَّة | Uzun bacaklılar. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
شَاطِئٌ : İsim.
28:30 | فَلَمَّا أَتَاهَا نُودِيَ مِنْ شَاطِئِ الْوَادِ الْأَيْمَنِ فِي الْبُقْعَةِ الْمُبَارَكَةِ مِنَ الشَّجَرَةِ أَنْ يَا مُوسَىٰ |
Diyanet Meali: | Mûsâ, ateşin yanına gelince, o mübarek yerdeki vadinin sağ tarafındaki ağaçtan şöyle seslenildi: “Ey Mûsâ! …” |
شَطْأٌ : İsim.
48:29 | وَمَثَلُهُمْ فِي الْإِنْجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْأَهُ |
Diyanet Meali: | (Tevrat’ta ve) İncil’de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış bir ekin gibidirler. |