ك ظ م

KÖK HARFLER: ك ظ م

ANLAM: 

كَظَمَ : Kapıyı kapatmak. Gazabını veya öfkesini bastırmak ya da dizginlemek. Kendini dizginlemek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
كَظِيمٌ isim 3 Çok tasalı, yutkunup duran, içi gamla dolu, çok hüzünlü 12/84
كَاظِمٌ isim 2 Öfkesini yenen 40/18
مَكْظُومٌ isim 1 İçi gamla, kederle dopdolu 68/48

Toplam 6

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • كَظَمَ (a)
  • كَظَمَ (b)
  • كَظِيمٌ
    • مُرْتَاحٌ > bak: ر و ح
    • مُنْشَرِحٌ > bak: ش ر ح
    • طَرِبٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Kâzım كَاظِم Öfkesini yenen, meydana vurmayan. 
Kezîm كَظِيم Kızgınlığını, öfkesini yenen.
Mekzûm مَكْظُوم Kederli, hüzünlü, tasalı, üzüntülü, gamlı.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

كَظِيمٌ : İsim. 

12:84 وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظِيمٌ
Diyanet Meali: Ve üzüntüden iki gözüne ak düştü. O artık acısını içinde saklıyordu.
16:58 وَإِذَا بُشِّرَ أَحَدُهُمْ بِالْأُنْثَىٰ ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدًّا وَهُوَ كَظِيمٌ
Diyanet Meali: Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir! *
43:17 ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدًّا وَهُوَ كَظِيمٌ
Diyanet Meali: (Onlardan biri, Rahmân’a örnek kıldığı, isnad ettiği kız çocuğu ile müjdelendiği zaman), öfkesinden yüzü simsiyah kesilir.

كَاظِمِينَ: İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Nasb / Cerr Hali. Tekili: كَاظِمٌ

3:134 الَّذِينَ يُنْفِقُونَ فِي السَّرَّاءِ وَالضَّرَّاءِ وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ
Diyanet Meali: Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir.
40:18 وَأَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْآزِفَةِ إِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِمِينَ
Diyanet Meali: Yaklaşmakta olan gün konusunda onları uyar. O gün yürekler gam ve tasa ile dolu, (sanki) gırtlaklara dayanmıştır.

مَكْظُومٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl. 

68:48 وَلَا تَكُنْ كَصَاحِبِ الْحُوتِ إِذْ نَادَىٰ وَهُوَ مَكْظُومٌ
Diyanet Meali: Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında) kederli bir hâlde Rabbine yakarmıştı.