KÖK HARFLER: ق ن ع
ANLAM:
قَنِعَ / قَنَعَ: Payından hoşnut olmak.
قَنَعَ : İstemek, dilenmek, çaresiz ve aciz olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
قَانِعٌ | isim | 1 | Verilene razı olan | 22/36 |
مُقْنِعٌ | isim | 1 | Başını kaldıran | 14/43 |
| Toplam | 2 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Kanâat | قَنَاعَة | Razı olma. | Kanâat etmek |
Kâni’ | قَانِع | Kanaat eden. | Kâni’ olmak |
Akna’ | أَقْنَع | En çok kanaat getiren. |
|
İknâ’ | إِقْنَاع | Razı etme. |
|
Mukni’ | مُقْنِع | İnandıran, ikna eden. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
قَانِعٌ : İsim. İsm-i Fâil.
22:36 | فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ |
Diyanet Meali: | Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. |
مُقْنِعِى : İsim. Kurallı Erkek Çoğul. Nasb / Cerr Hali. (Nun harfi düşmüş.) Tekili: مُقْنِعٌ
14:43 | مُهْطِعِينَ مُقْنِعِي رُءُوسِهِمْ لَا يَرْتَدُّ إِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْ |
Diyanet Meali: | O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönmez. |