ح ر د

KÖK HARFLER:  ح ر د

ANLAM: 

حَرَ : Bir şeye sığınmak, o şeyin yolundan gitmek, onu takip etmek. Bir şeye engel olmak, onu alıkoymak, ona mani olmak; men etmek, önüne geçmek, yasaklamak. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

حَرَدَ (geniş zamanlı يَحْرِدُ mastar ismi حَرْدٌ):

حَرَدَهُ : Ona ya da o şeye sığındı ya da onun veya o şeyin yolundan gitti; onu ya da o şeyi hedef aldı ya da takip etti; ona engel oldu, alıkoydu, mani oldu, men etti, önüne geçti ya da yasakladı.

حَرَدَ (mastar ismi حُرُودٌ ) : Kendini diğerlerinden ayırdı.

حَرِدَ عَلَيْهِ (geniş zamanlı يَحْرَدُ ) : Ona karşı sinirliydi.

حَرْدٌ : Amaç, niyet veya arayış; kızgınlık; bir kişinin kalbinde beslediği kin veya düşmanlık, o şeye kendini vermek için fırsat arama; önleme, yasaklama veya kısıtlama.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
حَرْدٌ isim 1 Men’ etmek, mahrum etmek. 68/25

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • حَرَدَ
    • اِغْتَاظَ > bak: غ ي ظ
    • حَنِقَ
    • اِسْتَشَاطَ
    • اِمْتَعَضَ

Zıt Manada Kelimeler

  • حَرَدَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Hârid حَارِد Öfkeli, hiddetli, kızgın.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

حَرْدٌ : İsim. 

68:25 وَغَدَوْا عَلَىٰ حَرْدٍ قَادِرِينَ
Diyanet Meali: (Yoksullara yardım etmeğe) güçleri yettiği hâlde (böyle söyleyerek) erkenden yola çıktılar. *