ف ر ت

KÖK HARFLER: ف ر ت

ANLAM: 

فَرُتَ : (Su) tatlı veya çok tatlı olmak. 

فَرَتَ : Zina yapmak, gayrimeşru ilişkiye girmek. (فَجَرَ)

فَرِتَ : Geniş bir zekaya sahip olduktan sonra zihnen güçsüzleşmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

فَرُتَ (geniş zaman يَفْرُتُ mastar isim فُرُوتَةٌ):

فَرُتَ الْمَاءُ : Su tatlıydı ya da o hale geldi.

فَرَتَ (geniş zaman يَفْرُتُ mastar isim فَرْتٌ ) : Zina yaptı ya da gayrimeşru ilişkiye girdi (eşanlamlısı: فَجَرَ).

فَرِتَ (geniş zaman يَفْرَتُ ): Geniş bir zekaya sahip olduktan sonra zihnen güçsüzleşti.

فُرَاتٌ (suya istinaden kullanıldığında): Tatlı, çok tatlı, aşırı tatlılığıyla susuzluğu dindiren.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
فُرَاتٌ isim 3 Tatlı (Çok tatlı manası da verilmiştir) 77/27

Toplam 3

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • فُرَاتٌ
    • آسِنٌ > bak: أ س ن
    • نَتِنٌ
    • آجِنٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Fürat فُرَات Tatlı su. Fırat nehri.
Fırat nehri ——— Fırat nehri.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

فُرَاتٌ : İsim. Sıfat. 

25:53 وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَٰذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ
Diyanet Meali: O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, (diğerininki tuzlu ve acı) olan iki denizi salıverendir.
35:12 وَمَا يَسْتَوِي الْبَحْرَانِ هَٰذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ سَائِغٌ شَرَابُهُ
Diyanet Meali: İki deniz aynı olmaz. Şu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi kolaydır.
77:27 وَجَعَلْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ شَامِخَاتٍ وَأَسْقَيْنَاكُمْ مَاءً فُرَاتًا
Diyanet Meali: Orada sabit yüce dağlar yaratmadık mı, size tatlı bir su içirmedik mi? *