KÖK HARFLER: س م د
ANLAM:
سَمَدَ : Yüce olmak. Başını gururla kaldırmak. Başı dik ve göğsü gerilmiş durmak. Şarkı söylemek. Oyalanmak, eğlenmek, oynamak. İhmalkar olmak. Aymaz hale gelmek. Bir şeyi bırakarak uzaklaşmak. Şaşırmak, kafası karışmak, hayrete düşmek. Doğru yolunu görmeye muktedir olmamak. Sürekli bir işe bağlı kalmak. Çok çabalamak. Çalışarak kendini yormak. Bir kişi veya şeyin yolunu tutmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
سَمَدَ (geniş zaman يَسْمُدُ mastar isim سُمُودٌ): Yüceydi ya da o hale geldi; başını gururla kaldırdı; başı dik ve göğsü gerilmiş durdu; şarkı söyledi; oyalandı, eğlendi; ihmalkardı, aymazdı ya da o hale geldi, bir şeyi bırakarak uzaklaştı; şaşırmış, kafası karışmış, hayrete düşmüştü ve doğru yolunu görmeye muktedir değildi ya da o hale geldi; şaşırmış, kafası karışmış ve doğru yolunu görmeye muktedir olmayan bir biçimde durdu; sürekli bir işe bağlı kaldı; çok çabaladı ya da çalışarak kendini yordu.
سَمَدَهُ : O kişi veya şeyin yolunu tuttu.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
سَامِدٌ | isim | 1 | Alışmış, gafil, kibirli, oyuna düşkün | 53/61 |
| Toplam | 1 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Sâmid | سَامِد | Gaflet içinde eğlenen. |
Simit | ——— | 1: Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek. 2: Denizde kullanılan halka biçiminde cankurtaran. 3: İnce bulgur, düğürcük. |
Simit kelimesi, “ince öğütülmüş un veya irmik” anlamındaki samîd (سميد) sözcüğünden gelmektedir. Esasen “rafine un” demek iken İstanbul ağzında 17. yy’dan önce “halka şeklinde ekmek” anlamını kazanmıştır. (Nişanyan Sözlük)
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
سَامِدُونَ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: سَامِدٌ
53:61 | وَأَنْتُمْ سَامِدُونَ |
Diyanet Meali: | Şimdi siz gaflet içinde eğleniyorsunuz.* |