ث ب ي

KÖK HARFLER:  ث ب ي

ANLAM: 

ثَبَّى : Toplamak. Malı elde tutmak, muhafaza etmek, korumak, gözetmek.

AÇIKLAMA:

Sube, “övgü kazanacakları bir işi yapmak üzere bir araya gelmiş cemaat” anlamındadır. (Farklar Sözlüğü. 414) 

Ragıp el Isfahanî’ye göre, “tek başına kalan topluluk” demektir. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

ثَبَى veya ثَبَو (geniş zamanlı يَثْبِى mastar isim ثَبْيًا):

ثَبَّى الشَّىْءَ : O şeyi topladı.

ثَبَّى الْمَالَ : Malı elde tuttu, muhafaza etti, korudu veya gözetti.

ثَبَّى الْاَمْرَ : Meseleye ısrarla bağlı kaldı.

ثَبَّى الرَّجُلَ : Onu çok övdü; ömrü boyunca onu defalarca övmüştür.

ثُبَةٌ (çoğul hali ثُبَاتٌ ) : anlamları: (1) Bölük; (2) bağımsız bir insan topluluğu veya birliği; (3) ayrılmış veya yayılmış haldeki birlik; (4) atlı alayı; (5) bir tankın ortası; (6) vadide veya alçak bir yerde suyun biriktiği yer.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
ثُبَاتٌ isim 1 Seçilmiş ve münferit kalmış cemaat, bölük (çoğul) 4/71 Tekili: ثُبَةٌ

Toplam 1


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Sübât ثُبَات Cemaatler, bölükler. Tekili: Sube

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

ثُبَاتٌ : İsim. Çoğul. Tekili: ثُبَةٌ

4:71 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا خُذُوا حِذْرَكُمْ فَانْفِرُوا ثُبَاتٍ
Diyanet Meali: Ey iman edenler! (Düşmana karşı) tedbirinizi alıp, küçük birlikler hâlinde, (yahut topluca) savaşa gidin.