KÖK HARFLER: ل ي ل
ANLAM:
لَيْلٌ : Gece.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama | |
لَيْلٌ | isim | 84 | Gece | 2/164 | Çoğulu: لَيَالٍ-لَيَالٖى |
لَيْلَةٌ | isim | 8 | Gece | 7/142 | |
Toplam | 92 |
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Leyl | لَيْل | Gece. | Çoğulu: Leyâlî |
Leyle | لَيْلَة | Bir tek gece, bir gece. |
|
Leylen | لَيْلًا | Geceleyin, gece vakti. |
|
Leylâ | لَيْلَى | Çok karanlık gece. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
لَيْلٌ : İsim. Çoğulu: لَيَالٍ-لَيَالٖى
2:164 | إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde … (elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır). |
2:187 | ثُمَّ أَتِمُّوا الصِّيَامَ إِلَى اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. |
2:274 | الَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ سِرًّا وَعَلَانِيَةً فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ |
Diyanet Meali: | Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükâfatları vardır. |
3:27 | تُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ |
Diyanet Meali: | “Geceyi gündüze sokarsın…” |
3:27 | وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | “… gündüzü geceye sokarsın.” |
3:113 | يَتْلُونَ آيَاتِ اللَّهِ آنَاءَ اللَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ |
Diyanet Meali: | (Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran), secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyan (bir topluluk da vardır). |
3:190 | إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لَآيَاتٍ لِأُولِي الْأَلْبَابِ |
Diyanet Meali: | Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır. * |
6:13 | وَلَهُ مَا سَكَنَ فِي اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ |
Diyanet Meali: | Gece ve gündüzde barınan her şey O’nundur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. * |
6:60 | وَهُوَ الَّذِي يَتَوَفَّاكُمْ بِاللَّيْلِ وَيَعْلَمُ مَا جَرَحْتُمْ بِالنَّهَارِ |
Diyanet Meali: | O, geceleyin sizi ölü gibi kendinizden geçirip alan (uyutan) ve gündüzün kazandıklarınızı bilen … dir. |
6:76 | فَلَمَّا جَنَّ عَلَيْهِ اللَّيْلُ رَأَىٰ كَوْكَبًا قَالَ هَٰذَا رَبِّي |
Diyanet Meali: | Üzerine gece karanlığı basınca, bir yıldız gördü. “İşte Rabbim!” dedi. |
6:96 | فَالِقُ الْإِصْبَاحِ وَجَعَلَ اللَّيْلَ سَكَنًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ حُسْبَانًا |
Diyanet Meali: | O, karanlığı yarıp sabahı çıkarandır. Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı da ince birer hesap ölçüsü kıldı. |
7:54 | ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا |
Diyanet Meali: | (Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde yaratan) ve Arş’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan … Allah’tır. |
10:6 | إِنَّ فِي اخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللَّهُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَّقُونَ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz gece ve gündüzün ard arda değişmesinde, Allah’ın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, Allah’a karşı gelmekten sakınan bir toplum için pek çok deliller vardır. * |
10:24 | أَتَاهَا أَمْرُنَا لَيْلًا أَوْ نَهَارًا فَجَعَلْنَاهَا حَصِيدًا |
Diyanet Meali: | Geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz (afetimiz) geliverir de, bunları, kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. |
10:27 | كَأَنَّمَا أُغْشِيَتْ وُجُوهُهُمْ قِطَعًا مِنَ اللَّيْلِ مُظْلِمًا |
Diyanet Meali: | Sanki yüzleri, karanlık geceden parçalarla örtülmüştür. |
10:67 | هُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِتَسْكُنُوا فِيهِ وَالنَّهَارَ مُبْصِرًا |
Diyanet Meali: | O, içinde dinlenesiniz diye geceyi sizin için (karanlık); gündüzü ise aydınlık kılandır. |
11:81 | فَأَسْرِ بِأَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِنَ اللَّيْلِ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنْكُمْ أَحَدٌ |
Diyanet Meali: | “Geceleyin bir vakitte aileni al götür. İçinizden kimse ardına bakmasın. |
11:114 | وَأَقِمِ الصَّلَاةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | (Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. |
13:3 | وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ جَعَلَ فِيهَا زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ |
Diyanet Meali: | O, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O, geceyi gündüze bürüyor. |
13:10 | وَمَنْ جَهَرَ بِهِ وَمَنْ هُوَ مُسْتَخْفٍ بِاللَّيْلِ وَسَارِبٌ بِالنَّهَارِ |
Diyanet Meali: | (O’na göre) içinizden sözü gizleyen ile açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüz ortaya çıkan (eşittir). |
14:33 | وَسَخَّرَ لَكُمُ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ دَائِبَيْنِ وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ |
Diyanet Meali: | O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verendir. * |
15:65 | فَأَسْرِ بِأَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِنَ اللَّيْلِ وَاتَّبِعْ أَدْبَارَهُمْ |
Diyanet Meali: | “Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git.” |
16:12 | وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ |
Diyanet Meali: | O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. |
17:1 | سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى |
Diyanet Meali: | Kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. |
17:12 | وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ آيَتَيْنِ |
Diyanet Meali: | Biz geceyi ve gündüzü (kudretimizi gösteren) iki alâmet yaptık. |
17:12 | فَمَحَوْنَا آيَةَ اللَّيْلِ وَجَعَلْنَا آيَةَ النَّهَارِ مُبْصِرَةً |
Diyanet Meali: | Gece alametini giderip gündüz alametini aydınlatıcı kıldık. |
17:78 | أَقِمِ الصَّلَاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَىٰ غَسَقِ اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | Güneşin zevalinden (öğle vaktinde Batı’ya kaymasından) gecenin karanlığına kadar (belli vakitlerde) namazı kıl. |
17:79 | وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَكَ |
Diyanet Meali: | Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl. |
19:10 | قَالَ آيَتُكَ أَلَّا تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلَاثَ لَيَالٍ سَوِيًّا |
Diyanet Meali: | Allah da, “Senin işaretin, sapasağlam olduğun hâlde insanlarla (üç gün) üç gece konuşamamandır” dedi. |
20:130 | وَمِنْ آنَاءِ اللَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ النَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَىٰ |
Diyanet Meali: | Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki hoşnut olasın. |
21:20 | يُسَبِّحُونَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ لَا يَفْتُرُونَ |
Diyanet Meali: | Hiç ara vermeksizin gece gündüz tespih ederler. * |
21:33 | وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ |
Diyanet Meali: | O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. |
21:42 | قُلْ مَنْ يَكْلَؤُكُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ مِنَ الرَّحْمَٰنِ |
Diyanet Meali: | (Ey Muhammed!) De ki: “(Size azab edecek olsa) gece ve gündüz Rahmân’ın azabından sizi kim koruyacak?” |
22:61 | ذَٰلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Bu böyle. Çünkü Allah, geceyi gündüzün içine sokar… |
22:61 | وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَأَنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ بَصِيرٌ |
Diyanet Meali: | … gündüzü de gecenin içine sokar. Şüphesiz ki Allah hakkıyla işiten, hakkıyla görendir. |
23:80 | وَهُوَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ وَلَهُ اخْتِلَافُ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ |
Diyanet Meali: | O, diriltendir, öldürendir. Gece ile gündüzün birbirini takib etmesi de O’na aittir. |
24:44 | يُقَلِّبُ اللَّهُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِأُولِي الْأَبْصَارِ |
Diyanet Meali: | Allah, geceyi ve gündüzü döndürüp duruyor. Şüphesiz bunda basiret sahibi olanlar için bir ibret vardır. * |
25:47 | وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا |
Diyanet Meali: | O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı yapandır. |
25:62 | وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ خِلْفَةً لِمَنْ أَرَادَ أَنْ يَذَّكَّرَ |
Diyanet Meali: | O, öğüt almak isteyen kimseler için geceyi ve gündüzü birbiri ardınca getirendir. |
27:86 | أَلَمْ يَرَوْا أَنَّا جَعَلْنَا اللَّيْلَ لِيَسْكُنُوا فِيهِ وَالنَّهَارَ مُبْصِرًا |
Diyanet Meali: | Onlar görmüyorlar mı ki, biz geceyi içinde rahat etsinler diye, gündüzü de (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak yarattık. |
28:71 | قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ جَعَلَ اللَّهُ عَلَيْكُمُ اللَّيْلَ سَرْمَدًا إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ |
Diyanet Meali: | De ki: “Ne dersiniz? Allah, üzerinize geceyi kıyamete kadar sürekli kılsaydı…” |
28:72 | مَنْ إِلَٰهٌ غَيْرُ اللَّهِ يَأْتِيكُمْ بِلَيْلٍ تَسْكُنُونَ فِيهِ أَفَلَا تُبْصِرُونَ |
Diyanet Meali: | “Allah’tan başka hangi ilâh size içinde dinleneceğiniz bir gece getirebilir? Hâlâ görmeyecek misiniz?” |
28:73 | وَمِنْ رَحْمَتِهِ جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ لِتَسْكُنُوا فِيهِ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ |
Diyanet Meali: | Allah, rahmetinden ötürü geceyi içinde dinlenesiniz; gündüzü de, lütfundan isteyesiniz diye sizin için yarattı. |
30:23 | وَمِنْ آيَاتِهِ مَنَامُكُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَابْتِغَاؤُكُمْ مِنْ فَضْلِهِ |
Diyanet Meali: | Geceleyin uyumanız ve gündüzün O’nun lütfundan istemeniz de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. |
31:29 | أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Görmedin mi ki, Allah, geceyi gündüzün içine sokuyor. |
31:29 | وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | Gündüzü de gecenin içine sokuyor. |
34:18 | سِيرُوا فِيهَا لَيَالِيَ وَأَيَّامًا آمِنِينَ |
Diyanet Meali: | “Oralarda gece gündüz güvenlik içinde dolaşın.” |
34:33 | بَلْ مَكْرُ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ إِذْ تَأْمُرُونَنَا أَنْ نَكْفُرَ بِاللَّهِ |
Diyanet Meali: | “Hayır, bizi hidayetten saptıran gece ve gündüz kurduğunuz tuzaklardır. Çünkü siz bize Allah’ı inkâr etmemizi emrediyordunuz.” |
35:13 | يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Allah, geceyi gündüzün içine sokar… |
35:13 | وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | … gündüzü de gecenin içine sokar. |
36:37 | وَآيَةٌ لَهُمُ اللَّيْلُ نَسْلَخُ مِنْهُ النَّهَارَ فَإِذَا هُمْ مُظْلِمُونَ |
Diyanet Meali: | Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. * |
36:40 | لَا الشَّمْسُ يَنْبَغِي لَهَا أَنْ تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا اللَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. |
37:138 | وَبِاللَّيْلِ أَفَلَا تَعْقِلُونَ |
Diyanet Meali: | Ve geceleyin. Hâlâ düşünmeyecek misiniz? * |
39:5 | يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Geceyi gündüzün üzerine örtüyor… |
39:5 | وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | … gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. |
39:9 | أَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ آنَاءَ اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْآخِرَةَ |
Diyanet Meali: | (Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde hâlinde ve ayakta, ahiretten korkarak (ve Rabbinin rahmetini umarak) itaat ve kulluk eden mi? |
40:61 | اللَّهُ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِتَسْكُنُوا فِيهِ وَالنَّهَارَ مُبْصِرًا |
Diyanet Meali: | Allah, içinde rahat edesiniz diye geceyi ve (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak da gündüzü yaratandır. |
41:37 | وَمِنْ آيَاتِهِ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ |
Diyanet Meali: | Gece, gündüz, güneş ve ay Allah’ın varlığının delillerindendir. |
41:38 | فَإِنِ اسْتَكْبَرُوا فَالَّذِينَ عِنْدَ رَبِّكَ يُسَبِّحُونَ لَهُ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Eğer onlar büyüklük taslarlarsa, bilsinler ki Rabbinin yanında bulunanlar (melekler), gece gündüz O’nu tespih ederler. |
44:23 | فَأَسْرِ بِعِبَادِي لَيْلًا إِنَّكُمْ مُتَّبَعُونَ |
Diyanet Meali: | Allah da şöyle dedi: “O hâlde kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz.” * |
45:5 | وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا أَنْزَلَ اللَّهُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ رِزْقٍ |
Diyanet Meali: | Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah’ın gökten rızık (sebebi olarak yağmur) indirmesinde… |
50:40 | وَمِنَ اللَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَأَدْبَارَ السُّجُودِ |
Diyanet Meali: | Gecenin bir kısmında ve secdelerin ardından da O’nu tespih et. * |
51:17 | كَانُوا قَلِيلًا مِنَ اللَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ |
Diyanet Meali: | Geceleri pek az uyurlardı. * |
52:49 | وَمِنَ اللَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَإِدْبَارَ النُّجُومِ |
Diyanet Meali: | Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışı sırasında O’nu tespih et. * |
57:6 | يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Geceyi gündüze sokar… |
57:6 | وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | … gündüzü de geceye sokar. |
69:7 | سَخَّرَهَا عَلَيْهِمْ سَبْعَ لَيَالٍ وَثَمَانِيَةَ أَيَّامٍ حُسُومًا |
Diyanet Meali: | Allah, onu kesintisiz olarak yedi gece, sekiz gün onların üzerine musallat etti. |
73:2 | قُمِ اللَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا |
Diyanet Meali: | Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; (yarısını ibadetle geçir). * |
73:6 | إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْئًا وَأَقْوَمُ قِيلًا |
Diyanet Meali: | Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur’an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır. * |
73:20 | إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِنْ ثُلُثَيِ اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | (Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (yarısını ve üçte birini) ibadetle geçirdiğini biliyor. |
73:20 | وَاللَّهُ يُقَدِّرُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ |
Diyanet Meali: | Allah, gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. |
74:33 | وَاللَّيْلِ إِذْ أَدْبَرَ |
Diyanet Meali: | Çekilip gittiğinde geceye…* |
76:26 | وَمِنَ اللَّيْلِ فَاسْجُدْ لَهُ وَسَبِّحْهُ لَيْلًا طَوِيلًا |
Diyanet Meali: | Gecenin bir kısmında O’na secde et; geceleyin de O’nu uzun uzadıya tespih et. * |
78:10 | وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ لِبَاسًا |
Diyanet Meali: | Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık. * |
79:29 | وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا وَأَخْرَجَ ضُحَاهَا |
Diyanet Meali: | O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı. * |
81:17 | وَاللَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ |
Diyanet Meali: | Andolsun, yöneldiği zaman geceye, * |
84:17 | وَاللَّيْلِ وَمَا وَسَقَ |
Diyanet Meali: | Geceye ve içinde topladıklarına, * |
89:2 | وَلَيَالٍ عَشْرٍ |
Diyanet Meali: | On geceye andolsun, * |
89:4 | وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ |
Diyanet Meali: | Geçip giden geceye andolsun (ki, müşrikler azaba uğrayacaklardır). * |
91:4 | وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا |
Diyanet Meali: | Onu bürüdüğünde geceye andolsun, * |
92:1 | وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰ |
Diyanet Meali: | (Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun, * |
93:2 | وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَىٰ |
Diyanet Meali: | Karanlığı çöktüğü vakit geceye andolsun ki, * |
71:5 | قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوْتُ قَوْمِي لَيْلًا وَنَهَارًا |
Diyanet Meali: | Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Gerçekten ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim.” * |
76:26 | وَمِنَ اللَّيْلِ فَاسْجُدْ لَهُ وَسَبِّحْهُ لَيْلًا طَوِيلًا |
Diyanet Meali: | Gecenin bir kısmında O’na secde et; geceleyin de O’nu uzun uzadıya tespih et. * |
لَيْلَةٌ : İsim.
2:51 | وَإِذْ وَاعَدْنَا مُوسَىٰ أَرْبَعِينَ لَيْلَةً ثُمَّ اتَّخَذْتُمُ الْعِجْلَ مِنْ بَعْدِهِ |
Diyanet Meali: | Hani, biz Mûsâ ile kırk gece için sözleşmiştik. Sizler ise onun ardından bir buzağıyı tanrı edinmiştiniz. |
7:142 | وَوَاعَدْنَا مُوسَىٰ ثَلَاثِينَ لَيْلَةً وَأَتْمَمْنَاهَا بِعَشْرٍ |
Diyanet Meali: | Mûsâ’ya otuz gece süre belirledik, buna on (gece) daha kattık. |
7:142 | فَتَمَّ مِيقَاتُ رَبِّهِ أَرْبَعِينَ لَيْلَةً |
Diyanet Meali: | Böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. |
44:3 | إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُبَارَكَةٍ إِنَّا كُنَّا مُنْذِرِينَ |
Diyanet Meali: | (Apaçık olan Kitab’a andolsun ki), biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız. * |
97:1 | إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. * |
97:2 | وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ |
Diyanet Meali: | Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! * |
97:3 | لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ |
Diyanet Meali: | Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. * |
2:187 | أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَىٰ نِسَائِكُمْ |
Diyanet Meali: | Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. |