KÖK HARFLER: ك م ل
ANLAM:
كَمَلَ / كَمُلَ / كَمِلَ : Mükemmel olmak. Tamam, bütün, büsbütün veya eksiksiz olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
أَكْمَلَ | fiil-IV | 2 | İkmal etti, tamamladı | 2/185 |
|
كَامِلٌ | isim | 3 | Tam | 2/233 | Müennes: كَامِلَةٌ |
| Toplam | 5 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- كَمَلَ
- تَمَّ > bak: ت م م
- اِكْتَمَلَ > bu kök
- تَكَمَّلَ > bu kök
- أَكْمَلَ
- كَامِلٌ (a)
- كَامِلٌ (b)
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Kemâl | كَمَال | Kamillik, olgunluk. Olgunlaşma. Erginlik. Bütün güzel sıfatlarla muttasıf olmak. Fazilet. |
|
Kâmil | كَامِل | Bütün, tam, olgun, eksiksiz, kemalde olan, kusursuz. Kemal ve fazilet sahibi. | Müennes: Kâmile |
Kâmilen | كَامِلًا | Noksansız, eksiksiz olarak. Tam olarak. Kamil olarak. Bütünü ile. Tamamen. |
|
Ekmel | أَكْمَل | En eksiksiz, en olgun, en uygun. |
|
Ekmeliyyet | أَكْمَلِيَّة | Pek mükemmel ve kusursuz olanın hali. Kusursuzluk, mükemmellik, noksansızlık, eksiksizlik. |
|
Tekmîl | تَكْمِيل | Bitirmek, tamamlamak. Kemale erdirmek. |
|
Tekmîle | تَكْمِيلَة | Eksikleri tamamlamak için sonradan yapılan şey, ek. İlave. |
|
Mükemmel | مُكَمَّل | Tamam. Olgun. Noksansız. Eksiksiz. Kemal bulmuş. Kemale erdirilmiş. |
|
İkmâl | إِكْمَال | Tamamlamak. Bitirmek. |
|
Tekemmül | تَكَمُّل | Olgunlaşmak. Kemale doğru gitmek. |
|
Mütekemmil | مُتَكَمِّل | Olgunlaşan, tekemmül eden. Eksiği kalmayan. |
|
Tekâmül | تَكَامُل | Kemal bulma. Olgunlaşma. | Çoğulu: Tekâmülât |
Mütekâmil | مُتَكَامِل | Olgunlaşmış, gelişmiş, gelişkin. |
|
İstikmâl | اِسْتِكْمَال | Bir şeyin olgunluğa, kemale erdirilmesi. |
|
Müstekmil | مُسْتَكْمِل | Tam ve olgun bir hale getiren. Eksiksiz olarak bitiren. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
أَكْمَلَ : Fiil-IV.
2:185 | وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَاكُمْ |
Diyanet Meali: | Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz içindir. |
5:3 | الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي |
Diyanet Meali: | Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım. |
كَامِلَيْنِ : İsim. İsm-i Fâil. İkili isim. Nasb / Cerr Hali. Tekili: كَامِلٌ
2:233 | وَالْوَالِدَاتُ يُرْضِعْنَ أَوْلَادَهُنَّ حَوْلَيْنِ كَامِلَيْنِ |
Diyanet Meali: | Anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. |
كَامِلَةٌ: İsim. İsm-i Fâil. Müennes. Müzekkeri: كَامِلٌ
16:25 | لِيَحْمِلُوا أَوْزَارَهُمْ كَامِلَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ |
Diyanet Meali: | Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak yüklenirler. |
2:196 | تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌ |
Diyanet Meali: | Tam on gün (oruç tutar). |