ف ج ج

KÖK HARFLER: ف ج ج

ANLAM: 

فَجَّ : Ayaklarını veya dizlerini birbirinden ayırmak. Zemini veya toprağı sabanla yarmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
فَجٌّ isim 3 (İki dağ arasındaki veya dağdaki) geniş yol. 22/27 Çoğul: فِجَاجٌ

Toplam 3


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

  • فَجٌّ (a)
  • فَجٌّ (b)
    • غَيْرُ نَاضِجٌ > bak: ن ض ج
    • نَيْءٌ
  • فَجٌّ (c)
  • فَجٌّ (d)
    • جِهَةٌ > bak: و ج ه
    • نَاحِيَةٌ
  • فُجَّةٌ
    • فُرْجَةٌ > bak: ف ر ج
    • فَجْوَةٌ > bak:  ف ج و
    • ثُغْرَةٌ
    • ثُلْمَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • فَجٌّ (a)
  • فَجٌّ (b)
    • نَاضِجٌ
    • يَانِعٌ
  • فَجٌّ (c)

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Fecc فَجّ Açık yer. İki dağ arasındaki geniş yol. 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

فَجٌّ : İsim. Çoğulu: فِجَاجٌ

21:31 وَجَعَلْنَا فِيهَا فِجَاجًا سُبُلًا لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ
Diyanet Meali: Ve (varacakları yere) yol bulabilsinler diye ondan geçitler, yollar meydana getirdik.
22:27 وَعَلَىٰ كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِنْ كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ
Diyanet Meali: (Gerek yaya olarak), gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde (sana gelsinler).
71:20 لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا
Diyanet Meali: “… ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.” *