د ه ر

KÖK HARFLER: د ه ر

ANLAM: 

دَهَرَ : Kabilenin başına kötü bir hadise gelmek. Birisini alt etmek, onun hakkından gelmek, ona hükmetmek; onun üzerinde hakimiyet kurmak, hakim olmak; ona üstün gelmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
دَهْرٌ isim 2 Uzun müddet, dehr, devir 45/24

Toplam 2

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • دَهْرٌ

AÇIKLAMA:

DEHR ile MÜDDET kelimeleri arasındaki fark

( د ه رم د د )

Dehr, birbirinden farklı olsun ya da olmasın, “ardı ardına gelen vakitlerin toplamı”dır. Müddette ise zaman diliminin birbirine benzer durumlara sahip olması gerekir. Mesela eş-şitâu müddetun (kış bir müddettir) denir; çünkü havanın soğukluğu ve benzer nitelikleri konusunda onun bütün vakitleri birbirine eşittir. Bu anlamda dehr kelimesi kullanılmaz. Oysa sıcaklık, soğukluk ve benzer durumlarda birbirinden farklı dönemleri kapsadığı için yıllara dehr denmektedir. (Farklar Sözlüğü 399) Bknz: ( م د د )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Dehr دَهْر Zaman.
Dehrî دَهْرِى Zamana ait.
Dehriyye دَهْرِيَّة * Materyalizm. Dehriyye mezhebi
Dehriyyûn دَهْرِيُّون Dehriye fırkasından olanlar.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

دَهْرٌ : İsim. 

45:24 وَقَالُوا مَا هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا يُهْلِكُنَا إِلَّا الدَّهْرُ
Diyanet Meali: Dediler ki: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder.” 
76:1 هَلْ أَتَىٰ عَلَى الْإِنْسَانِ حِينٌ مِنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُنْ شَيْئًا مَذْكُورًا
Diyanet Meali: İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzunca bir zaman geçti.*