KÖK HARFLER: د ه ر
ANLAM:
دَهَرَ : Kabilenin başına kötü bir hadise gelmek. Birisini alt etmek, onun hakkından gelmek, ona hükmetmek; onun üzerinde hakimiyet kurmak, hakim olmak; ona üstün gelmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
دَهَرَ (geniş zaman يَدْهَرُ mastar isim دَهْرٌ):
دَهَرَ بِالْقَوْمِ veya دَهَرَ الْقَوْمَ اَمْرٌ مَكْرُوهٌ : Kabilenin başına kötü bir hadise geldi.
دَهْرَهُ : Onu alt etti, onun hakkından geldi ya da ona hükmetti; onun üzerinde hakimiyet kurdu, ona hakim oldu; ona üstün geldi.
دَهْرٌ : Anlamları (1) Zaman, dünyanın başlangıcından sonuna; aynı zamanda حِينٌ . Bu, temel manadır; (2) zaman; bir zaman, veya bir zaman aralığı veya müddeti, dehr, uzun ya da kısa; (3) uzun, sınırsız bir zaman; yayılmış, bölünmez bir zaman veya sonu olmayan zaman; şu sözcükten farklıdır: زَمَانٌ (zaman) sonu olmayan; (4) bir çağ (اَدْهُرٌ ve دُهُورٌ çoğul); (5) اَلدَّهْرُ Araplar tarafından “Talih” veya “Kader” için kullanılmıştır; (6) kötü bir hadise veya kaza; bir badire; bir felaket (7) bir amaç; bir niyet; bir arzu; birinin görünürdeki akıbeti; (8) yaşam boyu süren bir gelenek veya alışkanlık.
لَا اٰتِيهِ الدَّهْرَ : Ona hiç gelmeyeceğim.
مَضَى عَلَيْهِ دَهْرٌ : Onun üzerinden uzun bir zaman veya bir çağ geçti.
صَامَ الدَّهْرَ : Hep veya her zaman oruç tuttu.
مَا يُهْلِكُنَا اِلَّا الدَّهْرُ : Bizi ancak zaman yok eder. (45:24)
مَا دَهْرِى بِكَذَا : Niyetim bu değil.
مَا دَهْرِى بِكَذَا : Benim alışkanlığım böyle değil.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
دَهْرٌ | isim | 2 | Uzun müddet, dehr, devir | 45/24 |
| Toplam | 2 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
AÇIKLAMA:
DEHR ile MÜDDET kelimeleri arasındaki fark
( د ه ر – م د د )
Dehr, birbirinden farklı olsun ya da olmasın, “ardı ardına gelen vakitlerin toplamı”dır. Müddette ise zaman diliminin birbirine benzer durumlara sahip olması gerekir. Mesela eş-şitâu müddetun (kış bir müddettir) denir; çünkü havanın soğukluğu ve benzer nitelikleri konusunda onun bütün vakitleri birbirine eşittir. Bu anlamda dehr kelimesi kullanılmaz. Oysa sıcaklık, soğukluk ve benzer durumlarda birbirinden farklı dönemleri kapsadığı için yıllara dehr denmektedir. (Farklar Sözlüğü 399) Bknz: ( م د د )
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Dehr | دَهْر | Zaman. |
|
Dehrî | دَهْرِى | Zamana ait. |
|
Dehriyye | دَهْرِيَّة | * Materyalizm. | Dehriyye mezhebi |
Dehriyyûn | دَهْرِيُّون | Dehriye fırkasından olanlar. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
دَهْرٌ : İsim.
45:24 | وَقَالُوا مَا هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا يُهْلِكُنَا إِلَّا الدَّهْرُ |
Diyanet Meali: | Dediler ki: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder.” |
76:1 | هَلْ أَتَىٰ عَلَى الْإِنْسَانِ حِينٌ مِنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُنْ شَيْئًا مَذْكُورًا |
Diyanet Meali: | İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzunca bir zaman geçti.* |