KÖK HARFLER: ج ه ن م
ANLAM:
جَهَنَّمُ : Cehennem, cehennem ateşi. Allah’ın (c.c.) kötülük yapanları cezalandıracağı ateşin adı; cezalandırma yerinin özel bir adı. Kimilerine göre derinliğinden dolayı gelecek dünyanın ateşi için kullanılan Arapça bir sözcüktür. Cehennem kelimesi derin anlamına gelmekte olup düşenin can vereceği bir kuyu için kullanılmaktadır.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
جَهَنَّمُ : Cehennem veya Cehennem ateşi, gelecek hayatta Allah’ın (c.c.) kötülük yapanları cezalandıracağı ateşin adı; cezalandırma yerinin özel bir adı. Kimilerine göre derinliğinden dolayı gelecek dünyanın ateşi için kullanılan Arapça bir sözcüktür. ( جِهِنَّامُ ve جَهَنَّمُ , derin anlamına gelmekte olup düşenin can vereceği bir kuyu için kullanılmaktadır.) Veya aslen şu sözcükle eşanlamlıdır: اَلنَّارُ
Sözcük, şu sözcükten türemiş olabilir: جَهُمَ ki şu anlama gelmektedir: Kaşları çatıldı, kasıldı ya da çirkinleşti. جَهَنَّمُ tiksintiden bakanın yüzünün kasılmasına sebep olan bir yerdir. Ya da şu sözcükten türemiş de olabilir: جَهْنٌ ki yüzün sertleşmesi veya katılaşması manasına gelir. Ya da şu iki sözcüğün bir araya gelmesinin sonucudur: جَهُمَ ve جَهَن
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
جَهَنَّمُ | isim | 77 | Cehennem | 98/6 |
| Toplam | 77 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir.
Cehennem | جَهَنَّم | Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
جَهَنَّمُ : İsim.
2:206 | وَإِذَا قِيلَ لَهُ اتَّقِ اللَّهَ أَخَذَتْهُ الْعِزَّةُ بِالْإِثْمِ فَحَسْبُهُ جَهَنَّمُ |
Diyanet Meali: | Ona “Allah’tan kork” denildiği zaman, gururu onu daha da günaha sürükler. Artık böylesinin hakkından cehennem gelir. |
3:12 | قُلْ لِلَّذِينَ كَفَرُوا سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ إِلَىٰ جَهَنَّمَ |
Diyanet Meali: | İnkâr edenlere de ki: “Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız.” |
3:162 | أَفَمَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَ اللَّهِ كَمَنْ بَاءَ بِسَخَطٍ مِنَ اللَّهِ وَمَأْوَاهُ جَهَنَّمُ |
Diyanet Meali: | Allah’ın rızasına uyan kimse, Allah’ın gazabına uğrayan ve varacağı yer cehennem olan kimse gibi midir? |
3:197 | مَتَاعٌ قَلِيلٌ ثُمَّ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمِهَادُ |
Diyanet Meali: | (Onların bu refahı) az bir yararlanmadır. Sonra onların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası! * |
4:55 | فَمِنْهُمْ مَنْ آمَنَ بِهِ وَمِنْهُمْ مَنْ صَدَّ عَنْهُ وَكَفَىٰ بِجَهَنَّمَ سَعِيرًا |
Diyanet Meali: | Böylece onlardan kimi ona iman etti, kimi de sırt çevirdi. (O iman etmeyenlere) çılgın ateş olarak cehennem yeter. * |
4:93 | وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا |
Diyanet Meali: | Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. |
4:97 | فَأُولَٰئِكَ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَسَاءَتْ مَصِيرًا |
Diyanet Meali: | İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir. |
4:115 | وَيَتَّبِعْ غَيْرَ سَبِيلِ الْمُؤْمِنِينَ نُوَلِّهِ مَا تَوَلَّىٰ وَنُصْلِهِ جَهَنَّمَ |
Diyanet Meali: | (Kim, kendisine hidayet besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar), mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. |
4:121 | أُولَٰئِكَ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَلَا يَجِدُونَ عَنْهَا مَحِيصًا |
Diyanet Meali: | İşte onların barınağı cehennemdir. Ondan bir kaçış yolu bulamazlar. * |
4:140 | إِنَّ اللَّهَ جَامِعُ الْمُنَافِقِينَ وَالْكَافِرِينَ فِي جَهَنَّمَ جَمِيعًا |
Diyanet Meali: | Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır. |
4:169 | إِلَّا طَرِيقَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا وَكَانَ ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرًا |
Diyanet Meali: | (Allah onları) ancak içinde ebedî kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır. * |
7:18 | لَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنْكُمْ أَجْمَعِينَ |
Diyanet Meali: | “Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme doldururum.” |
7:41 | لَهُمْ مِنْ جَهَنَّمَ مِهَادٌ وَمِنْ فَوْقِهِمْ غَوَاشٍ |
Diyanet Meali: | Onlar için cehennem ateşinden döşek, üstlerinde de cehennem ateşinden örtüler var. |
7:179 | وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ |
Diyanet Meali: | Andolsun biz, cinler ve insanlardan birçoklarını cehennem için var ettik. |
8:16 | فَقَدْ بَاءَ بِغَضَبٍ مِنَ اللَّهِ وَمَأْوَاهُ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ |
Diyanet Meali: | Mutlaka o, Allah’ın gazabına uğramış olur. Onun varacağı yer de cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası! |
8:36 | وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ |
Diyanet Meali: | İnkâr edenler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir. |
8:37 | وَيَجْعَلَ الْخَبِيثَ بَعْضَهُ عَلَىٰ بَعْضٍ فَيَرْكُمَهُ جَمِيعًا فَيَجْعَلَهُ فِي جَهَنَّمَ |
Diyanet Meali: | Allah, (pis olanı temizden ayırmak), pis olanların hepsini birbiri üstüne koyup yığarak cehenneme koymak için böyle yapar. |
9:35 | يَوْمَ يُحْمَىٰ عَلَيْهَا فِي نَارِ جَهَنَّمَ فَتُكْوَىٰ بِهَا جِبَاهُهُمْ وَجُنُوبُهُمْ وَظُهُورُهُمْ |
Diyanet Meali: | O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak… |
9:49 | أَلَا فِي الْفِتْنَةِ سَقَطُوا وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ |
Diyanet Meali: | Bilesiniz ki onlar (böyle diyerek) fitnenin ta içine düştüler. Şüphesiz ki cehennem, kâfirleri elbette kuşatacaktır. |
9:63 | أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّهُ مَنْ يُحَادِدِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَأَنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدًا فِيهَا |
Diyanet Meali: | Allah’a ve Resûlüne karşı gelen kimseye, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmediler mi? |
9:68 | وَعَدَ اللَّهُ الْمُنَافِقِينَ وَالْمُنَافِقَاتِ وَالْكُفَّارَ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا |
Diyanet Meali: | Allah, erkek münafıklara, kadın münafıklara ve kâfirlere, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşini va’detti. |
9:73 | جَاهِدِ الْكُفَّارَ وَالْمُنَافِقِينَ وَاغْلُظْ عَلَيْهِمْ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ |
Diyanet Meali: | Ey peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı çetin ol. Onların varacakları yer cehennemdir. |
9:81 | قُلْ نَارُ جَهَنَّمَ أَشَدُّ حَرًّا لَوْ كَانُوا يَفْقَهُونَ |
Diyanet Meali: | De ki: “Cehennemin ateşi daha sıcaktır.” Keşke anlasalardı. |
9:95 | فَأَعْرِضُوا عَنْهُمْ إِنَّهُمْ رِجْسٌ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ |
Diyanet Meali: | Artık onların peşini bırakın. Çünkü onlar pistir. Varacakları yer de cehennemdir. |
9:109 | أَمْ مَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَىٰ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ |
Diyanet Meali: | Yoksa binasını çökmeye yüz tutmuş bir yarın kenarına kurup, onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? |
11:119 | وَتَمَّتْ كَلِمَةُ رَبِّكَ لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ |
Diyanet Meali: | Rabbinin, “Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım” sözü kesinleşti. |
13:18 | أُولَٰئِكَ لَهُمْ سُوءُ الْحِسَابِ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمِهَادُ |
Diyanet Meali: | İşte hesabın kötüsü bunlar içindir. Varacakları yer de cehennemdir. O ne kötü yataktır! |
14:16 | مِنْ وَرَائِهِ جَهَنَّمُ وَيُسْقَىٰ مِنْ مَاءٍ صَدِيدٍ |
Diyanet Meali: | Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir. * |
14:29 | جَهَنَّمَ يَصْلَوْنَهَا وَبِئْسَ الْقَرَارُ |
Diyanet Meali: | Onlar cehenneme girecekler. O ne kötü karargâhtır! * |
15:43 | وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوْعِدُهُمْ أَجْمَعِينَ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir. * |
16:29 | فَادْخُلُوا أَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا فَلَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّرِينَ |
Diyanet Meali: | “Haydi, içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!” * |
17:8 | وَإِنْ عُدْتُمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا |
Diyanet Meali: | Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de (cezaya) döneriz. Biz cehennemi kâfirlere bir zindan yapmışızdır. |
17:18 | ثُمَّ جَعَلْنَا لَهُ جَهَنَّمَ يَصْلَاهَا مَذْمُومًا مَدْحُورًا |
Diyanet Meali: | Sonra da cehennemi ona mekân yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak girer. |
17:39 | وَلَا تَجْعَلْ مَعَ اللَّهِ إِلَٰهًا آخَرَ فَتُلْقَىٰ فِي جَهَنَّمَ مَلُومًا مَدْحُورًا |
Diyanet Meali: | Allah ile birlikte başka ilâh edinme. Sonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın. |
17:63 | قَالَ اذْهَبْ فَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ فَإِنَّ جَهَنَّمَ جَزَاؤُكُمْ جَزَاءً مَوْفُورًا |
Diyanet Meali: | Allah, şöyle dedi: “Çekil, git.” Onlardan kim sana uyarsa, kuşkusuz cehennem tam bir karşılık olarak hepinizin cezası olacaktır.” * |
17:97 | مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ كُلَّمَا خَبَتْ زِدْنَاهُمْ سَعِيرًا |
Diyanet Meali: | Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız. |
18:100 | وَعَرَضْنَا جَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ لِلْكَافِرِينَ عَرْضًا |
Diyanet Meali: | O gün cehennemi kâfirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz! * |
18:102 | إِنَّا أَعْتَدْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ نُزُلًا |
Diyanet Meali: | Biz cehennemi kâfirlere konak olarak hazırladık. |
18:106 | ذَٰلِكَ جَزَاؤُهُمْ جَهَنَّمُ بِمَا كَفَرُوا وَاتَّخَذُوا آيَاتِي وَرُسُلِي هُزُوًا |
Diyanet Meali: | İşte böyle. İnkâr etmeleri, âyetlerimi ve Peygamberlerimi alay konusu yapmaları yüzünden onların cezası cehennemdir. * |
19:68 | فَوَرَبِّكَ لَنَحْشُرَنَّهُمْ وَالشَّيَاطِينَ ثُمَّ لَنُحْضِرَنَّهُمْ حَوْلَ جَهَنَّمَ جِثِيًّا |
Diyanet Meali: | Rabbine andolsun, onları şeytanlarla beraber mutlaka haşredeceğiz. Sonra onları kesinlikle cehennemin çevresinde diz üstü hazır edeceğiz. * |
19:86 | وَنَسُوقُ الْمُجْرِمِينَ إِلَىٰ جَهَنَّمَ وِرْدًا |
Diyanet Meali: | Suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevk edeceğimiz (günü düşün)! * |
20:74 | إِنَّهُ مَنْ يَأْتِ رَبَّهُ مُجْرِمًا فَإِنَّ لَهُ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz, kim Rabbine günahkâr olarak varırsa, kesinlikle ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de (güzel bir hayat) yaşar. * |
21:29 | وَمَنْ يَقُلْ مِنْهُمْ إِنِّي إِلَٰهٌ مِنْ دُونِهِ فَذَٰلِكَ نَجْزِيهِ جَهَنَّمَ |
Diyanet Meali: | İçlerinden her kim, “Allah’tan başka ben de şüphesiz bir ilâhım” derse, böylesini cehennemle cezalandırırız. |
21:98 | إِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ حَصَبُ جَهَنَّمَ أَنْتُمْ لَهَا وَارِدُونَ |
Diyanet Meali: | Hiç şüphesiz siz ve Allah’tan başka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksınız. * |
23:103 | وَمَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَٰئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنْفُسَهُمْ فِي جَهَنَّمَ خَالِدُونَ |
Diyanet Meali: | Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır. * |
25:34 | الَّذِينَ يُحْشَرُونَ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ إِلَىٰ جَهَنَّمَ أُولَٰئِكَ شَرٌّ مَكَانًا |
Diyanet Meali: | Yüzüstü cehenneme sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar konumları itibariyle daha kötü, (tuttukları yol itibariyle daha sapık)tırlar. |
25:65 | وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا |
Diyanet Meali: | Onlar, şöyle diyenlerdir: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helâktir!” * |
29:54 | يَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ |
Diyanet Meali: | Senden azabın çabucak gelmesini istiyorlar. Oysa (azap kâfirleri üstlerinden ve ayaklarının altından bürüyeceği gün), şüphesiz cehennem onları mutlaka kuşatmış olacaktır. * |
29:68 | أَلَيْسَ فِي جَهَنَّمَ مَثْوًى لِلْكَافِرِينَ |
Diyanet Meali: | Cehennemde kâfirler için bir yer mi yok? |
32:13 | وَلَٰكِنْ حَقَّ الْقَوْلُ مِنِّي لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ |
Diyanet Meali: | Fakat benim, “Andolsun, cehennemi hem cinlerden hem de insanlardan dolduracağım” sözüm gerçekleşecektir. |
35:36 | وَالَّذِينَ كَفَرُوا لَهُمْ نَارُ جَهَنَّمَ لَا يُقْضَىٰ عَلَيْهِمْ فَيَمُوتُوا |
Diyanet Meali: | İnkâr edenler için ise cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler. |
36:63 | هَٰذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ |
Diyanet Meali: | “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.” * |
38:56 | جَهَنَّمَ يَصْلَوْنَهَا فَبِئْسَ الْمِهَادُ |
Diyanet Meali: | Onlar cehenneme girerler. Orası ne kötü bir yataktır! * |
38:85 | لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنْكَ وَمِمَّنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ أَجْمَعِينَ |
Diyanet Meali: | “Andolsun, cehennemi seninle ve onlardan sana uyanların hepsiyle dolduracağım.” * |
39:32 | أَلَيْسَ فِي جَهَنَّمَ مَثْوًى لِلْكَافِرِينَ |
Diyanet Meali: | Cehennemde kâfirler için kalacak bir yer mi yok!? |
39:60 | أَلَيْسَ فِي جَهَنَّمَ مَثْوًى لِلْمُتَكَبِّرِينَ |
Diyanet Meali: | Büyüklük taslayanlar için cehennemde bir yer mi yok!? |
39:71 | وَسِيقَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ جَهَنَّمَ زُمَرًا |
Diyanet Meali: | İnkâr edenler grup grup cehenneme sevk edilirler. |
39:72 | قِيلَ ادْخُلُوا أَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا فَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّرِينَ |
Diyanet Meali: | Onlara şöyle denir: “İçinde ebedî kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların kalacağı yer ne kötüdür!” * |
40:49 | وَقَالَ الَّذِينَ فِي النَّارِ لِخَزَنَةِ جَهَنَّمَ ادْعُوا رَبَّكُمْ يُخَفِّفْ عَنَّا يَوْمًا مِنَ الْعَذَابِ |
Diyanet Meali: | Ateşte olanlar cehennem bekçilerine, “Rabbinize yalvarın da (hiç değilse) bir gün bizden azabı hafifletsin” derler. * |
40:60 | إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ |
Diyanet Meali: | “Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.” |
40:76 | ادْخُلُوا أَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا فَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّرِينَ |
Diyanet Meali: | Onlara, “Ebedî kalmak üzere cehennem kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!” (denir). * |
43:74 | إِنَّ الْمُجْرِمِينَ فِي عَذَابِ جَهَنَّمَ خَالِدُونَ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklardır. * |
45:10 | مِنْ وَرَائِهِمْ جَهَنَّمُ وَلَا يُغْنِي عَنْهُمْ مَا كَسَبُوا شَيْئًا |
Diyanet Meali: | Arkalarında da cehennem vardır. Dünyada kazandıkları (ve Allah’tan başka edindikleri dostlar) onlara hiçbir fayda vermez. |
48:6 | وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ وَلَعَنَهُمْ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَهَنَّمَ وَسَاءَتْ مَصِيرًا |
Diyanet Meali: | Allah onlara gazap etmiş, onları lânetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir! |
50:24 | أَلْقِيَا فِي جَهَنَّمَ كُلَّ كَفَّارٍ عَنِيدٍ |
Diyanet Meali: | (Allah, şöyle der:) “Atın cehenneme, (hakka karşı) inatçı her kâfiri!” * |
50:30 | يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ |
Diyanet Meali: | O gün Cehenneme, “Doldun mu?” deriz. O da, “daha var mı?” der. * |
52:13 | يَوْمَ يُدَعُّونَ إِلَىٰ نَارِ جَهَنَّمَ دَعًّا |
Diyanet Meali: | Cehennem ateşine itilip atılacakları gün…* |
55:43 | هَٰذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ |
Diyanet Meali: | İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir. * |
58:8 | حَسْبُهُمْ جَهَنَّمُ يَصْلَوْنَهَا فَبِئْسَ الْمَصِيرُ |
Diyanet Meali: | Cehennem onlara yeter! Oraya girecekler. Ne kötü varış yeridir orası! |
66:9 | وَاغْلُظْ عَلَيْهِمْ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ |
Diyanet Meali: | Onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası! |
67:6 | وَلِلَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ |
Diyanet Meali: | Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü varılacak yerdir orası! * |
72:15 | وَأَمَّا الْقَاسِطُونَ فَكَانُوا لِجَهَنَّمَ حَطَبًا |
Diyanet Meali: | “Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.” * |
72:23 | وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَإِنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا |
Diyanet Meali: | “Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.” |
78:21 | إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًا |
Diyanet Meali: | Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir…* |
85:10 | إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz mü’min erkeklerle mü’min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı (ve yangın azabı) vardır. |
89:23 | وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنْسَانُ وَأَنَّىٰ لَهُ الذِّكْرَىٰ |
Diyanet Meali: | O gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!? * |
98:6 | إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا |
Diyanet Meali: | Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah’a ortak koşanlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşindedirler. |