ج أ ر

KÖK HARFLER:  ج أ ر

ANLAM: 

جَأَرَ : Bağırmak, bağırıp çağrışmak, dua ile tazarru etmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

جَأَرَ (geniş zamanlı يَجْأَرُ mastar isim جُؤَارٌ ve جَأْرٌ): Boğa böğürdü.

جُوَارٌ veya خُوَارٌ : ineğin böğürmesi.

جَأَرَ اِلَى اللّٰهِ : Dua ederken veya yakarırken sesini yükseltti; feryat etti, yardım veya imdat istedi; olanca yakarışlarda bulunup Allah’a (c.c.) karşı kendisini alçakgönüllülüğe itti.

جَأَرَتِ الْاَرْضُ : Topraktaki bitkiler büyüdü.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
جَأَرَ fiil-I 3 Dua ederken veya yakarırken sesini yükseltti; feryat etti, yardım veya imdat istedi 23/65

Toplam 3

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Câr جَار 1: Çağrı, tellal ile duyurma. 2: Faydasız bağırıp çağırma ve gevezelik. 3: İmdat, yardım. Câr câr etmek

Câr câr etmek: Yüksek sesle gürültülü bir şekilde konuşma. 

Türkün Dili Kur’an Sözü kitabı bu deyimde geçen “câr” kelimesinin Arapça olduğunu ve incelediğimiz bu kökten geldiğini belirtiyor.

Nişanyan ise “câr câr etmek” deyimindeki “câr” kelimesinin ses yansımalı bir sözcük olduğunu ve kökeninin eski Türkçeye dayandığını söylüyor.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

جَأَرَ : Fiil-I.

16:53 وَمَا بِكُمْ مِنْ نِعْمَةٍ فَمِنَ اللَّهِ ثُمَّ إِذَا مَسَّكُمُ الضُّرُّ فَإِلَيْهِ تَجْأَرُونَ
Diyanet Meali: Size ulaşan her nimet Allah’tandır. Sonra size bir sıkıntı ve zarar dokunduğu zaman yalnız O’na yalvarır yakarırsınız. *
23:64 حَتَّىٰ إِذَا أَخَذْنَا مُتْرَفِيهِمْ بِالْعَذَابِ إِذَا هُمْ يَجْأَرُونَ
Diyanet Meali: Nihayet refah ve bolluk içinde olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman, bakmışsın ki feryat edip duruyorlar. *
23:65 لَا تَجْأَرُوا الْيَوْمَ إِنَّكُمْ مِنَّا لَا تُنْصَرُونَ
Diyanet Meali: Boşuna feryat edip durmayın bugün. Zira bizden yardım görmeyeceksiniz. *