د م د م

KÖK HARFLER:  د م د م

ANLAM: 

دَمَّ : Zemini veya yeri dümdüz etmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

دَمَّ (geniş zaman يَدُمُّ mastar isim دَمٌّ):

دَمَّ الْاَرْضَ : Zemini veya yeri dümdüz etti.

دَمَّ رَاْسَهُ : Kafasını kırdı.

 دَمَّهُمْ veya دَمْدَمَهُمْ veya دَمْدَمَ عَلَيْهِمْ : O (Allah) onları büsbütün helak etti ve mahvetti, dümdüz etti ya da yeri onlarla birlikte salladı (91:14).

دَمْدَمَ عَلَيْهِ : Ona kızgınlıkla konuştu.

دَمَّ فُلَانًا : Onu eksiksiz bir biçimde veya büsbütün cezalandırdı.

دَمَمْتُ عَلَى الشَّىْءِ : O şeyin üzerini örttüm; üzerindeki toprağı dümdüz edip o şeyi gömdüm.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
دَمْدَمَ fiil-I 1 Ezip helak etti, şiddetli bir şekilde gadaplandı, çok kızdı. 91/14

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Yok.

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Demdeme دَمْدَمَة Hiddet, öfke.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

دَمْدَمَ : Fiil-I.

91:14 فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوَّاهَا
Diyanet Meali: Fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri, suçlarından dolayı onları helâk etti ve kendilerini yerle bir etti.*