KÖK HARFLER: خ ش ب
ANLAM:
خَشَبَ : Bir şeyi ayırt etmek ya da seçmek.
AÇIKLAMA:
Yüce Allah şöyle buyurmuştur: كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مسَنَّدَةٌ Onlar sanki duvara dayandırılmış kütük gibidirler (63/4). Münafıklar, faydalarının çok az olmasından dolayı bunlara benzetilmiştir. Ayetteki خُشُبٌ kelimesi خَشَبٌ kelimesinin çoğuludur.
خَشَبٌ lafzından hareketle “kalıcı bir cila, parlatma aracı olan خَشَبٌ ile cilaladım, parlattım” anlamında خَشَبْتُ السَّيْفَ denmiştir.
سَيْفٌ خَشِيبٌ : Henüz yeni cilalanmış, parlatılmış kılıç.
جَمَلٌ خَشِيبٌ : Henüz terbiye edilmemiş, ehlileştirilmemiş veya uysallaştırılmamış keskin, sert veya hiddetli deve. Burada “henüz yeni cilalanmış, parlatılmış kılıca” benzetme yapılmıştır.
تَخَشَّبَتِ اْلإبِلُ : Develer خَشَبٌ yani odun, kereste yedi.
جَبْهَةٌ خَشْبَاءُ : Odun, kereste gibi kuru alın. Bununla “haya etmeyen, utanmayan kişi” ifade edilir.
مَخْشُوبٌ : Kendisi ile bir خَشَبٌ karıştırılmış, karışmış veya katışık olan. Bununla “kötü, bozuk nesne” ifade edilir. (Müfredât)
DİĞER BAZI TÜREVLER:
خَشَبَ (geniş zaman يَخْشِبُ mastar ismi خَشَبٌ): Bir şeyi ayırt etti ya da seçti.
خَشَبَ السَّيْفَ : Kılıcı cilaladı; tastamam etmeden bir kılıcı işledi.
خَشَبٌ (çoğul hali: خُشُبٌ): Kalın kereste, kütük.
مَالٌ خَشِبٌ : Bir deri bir kemik kalmış hayvanlar.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
خُشُبٌ | isim | 1 | Odun, kütük, kereste (çoğul) | 63/4 | Tekil: خَشَبٌ |
| Toplam | 1 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Yok.
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Haşeb(e) | خَشَب | Kereste imalinde kullanılan kalın ve kuru ağaç. |
Haşebiyyet | خَشَبِيَّة | Odunluk. |
Ahşâb | أَخْشَاب | Kereste. Tahta. Ağaçtan yapılan bina. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
خُشُبٌ : İsim. Çoğul. Tekili: خَشَبٌ
63:4 | وَإِنْ يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْ كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌ |
Diyanet Meali: | Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. |