KÖK HARFLER: ج ر ز
ANLAM:
جَرَزَ : Bir şeyi kesmek; onu iyice kesmek.
DİĞER BAZI TÜREVLER:
جَرَزَ (geniş zamanlı يَجْرُزُ mastar isim جَرْزًا):
جَرَزَهُ : Onu kesti; onu iyice kesti.
جَرَزَهُ الزَّمَانُ : Zaman onu yok etti veya mahvetti.
جُرِزَتِ الْاَرْضُ اَوْ جُرِزَتْ : Toprakta ot kalmadı.
جَرَزَهُ : O kişiyi katletti.
جَرَزَ : Hızlıca ve bolca yedi.
جَرَزَ مَا عَلَى الْمَائِدَةِ : Her şeyi yedi ve masada hiçbir şey bırakmadı.
جُرُزٌ: Kurak.
اَرْضٌ جُرُزٌ : Üzerinde ot olmayan ya da ot bitmeyen toprak; üzerindeki ot biçilen ya da yenen toprak; susuz kalmış toprak ve kurumuş ya da yağmur almamış.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
جُرُزٌ | isim | 2 | Kurak | 18/8 |
| Toplam | 2 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Cerz | جَرْز | Kat’, kesme. Helâk. |
Cüruz | جُرُز | Verimsiz çorak yer. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
جُرُزٌ : İsim. Sıfat.
18:8 | وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا |
Diyanet Meali: | Biz, elbette (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak hâline getireceğiz. * |
32:27 | أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا نَسُوقُ الْمَاءَ إِلَى الْأَرْضِ الْجُرُزِ فَنُخْرِجُ بِهِ زَرْعًا |
Diyanet Meali: | Görmediler mi ki, biz yağmuru kupkuru yere gönderip onunla ekinler çıkarırız. |