KÖK HARFLER: ك و ر
ANLAM:
كَارَ : Baş örtüsünü sarmal bir biçimde bağlamak, sarmak veya dürmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
كَوَّرَ | fiil-II | 3 | Sardı, doladı, dürdü. | 81/1 | Meçhulü: كُوِّرَ |
| Toplam | 3 |
|
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Kevr | كَوْر | Devretmek, dönmek. Sarık sarmak. Çokluk, bolluk. | Çoğulu: Ekvâr |
Tekvîr | تَكْوِير | Yuvarlaklaştırmak. |
|
Küre | كُورَة | Madenci ocağı, maden fırını. |
|
“Metal eritme fırını” anlamındaki küre kelimesi, “körük, demir eritme düzeneği, demir fırını” anlamındaki kûre (كورة) sözcüğünden gelmektedir. Bu kelimenin, “top” anlamındaki küre kelimesi ile bir alakası yoktur. (Nişanyan Sözlük)
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
كَوَّرَ : Fiil-II. Meçhulü: كُوِّرَ
39:5 | خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ |
Diyanet Meali: | Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor… |
39:5 | وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ |
Diyanet Meali: | … gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. |
81:1 | إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ |
Diyanet Meali: | Güneş, dürüldüğü zaman, * |