ع ق م

KÖK HARFLER: ع ق م

ANLAM: 

عَقَمَ : (Kadın) kısır olmak. Eklemleri kurumak. 

عَقُمَ : Mizacı kötü olmak. 

عَقِمَ : Sessiz olmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

عَقَمَ (geniş zaman يَعْقُمُ mastar isim عَقْمٌ) ve عَقُمَتْ ve عَقِمَتْ (geniş zaman يَعْقَمُ mastar isim عَقَمٌ) ve عُقِمَتْ:

عَقَمَتِ الْمَرْأَةُ : O kadın kısırdı ya da o hale geldi.

عُقِمَتْ مَفَاصِلُهُ : Eklemleri kurudu.

عَقُمَ خُلْقُهُ : Mizacı kötüydü ya da o hale geldi.

عَقِمَ : Sessizdi ya da o hale geldi.

عَقَمَ اللّٰهُ رَحِمَهَا : Allah c.c. onun rahmini kısır hale getirdi.

عَقِيمٌ : Kısır; (bir rahme istinaden kullanıldığında) kısır veya gebe kalmayan; (bir kadına istinaden kullanıldığında) kısır veya evlat vermeyen; (bir erkeğe istinaden kullanıldığında) çocuğu olmayan.

اَلرِّيحُ الْعَقِيمُ : Yıkıcı bir rüzgar. Bereketi olmayan, verim vermeyen veya yağmur yağdırmayan bir rüzgar; Kısır rüzgar (51:41).

يَوْمٌ عَقِيمٌ : Yıkıcı bir gün; Kısır gün; kendinden sonra başka gün olmayan bir gün; (22:55).

عَقْلٌ عَقِيمٌ : İyilik vermeyen zeka.

حَرْبٌ عَقِيمٌ : Sert veya yıkıcı savaş, her şeyi kısırlaştıran savaş.

اَلدُّنْيَا عَقِيمٌ : Bu dünya hiç kimseye hayır sağlamaz.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
عَقِيمٌ isim 4 Nesli kesik, kısır, kupkuru 42/50

Toplam 4

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • عَقِيمٌ (a)
  • عَقِيمٌ (b)

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Akîm عَقِيم Neticesiz, sonu yok. Çoğul: Akâim
Akâm عَقَام Kısır.
Akâmet عَقَامَة Kısırlık, verimsizlik. Akâmete uğramak

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

عَقِيمٌ : İsim. 

22:55حَتَّىٰ تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً أَوْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَقِيمٍ
Diyanet Meali:(İnkâr edenler), kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün  azabı gelip çatıncaya dek (o Kur’an’dan bir şüphe içinde kalırlar).
51:29فَأَقْبَلَتِ امْرَأَتُهُ فِي صَرَّةٍ فَصَكَّتْ وَجْهَهَا وَقَالَتْ عَجُوزٌ عَقِيمٌ
Diyanet Meali:Bunun üzerine karısı bir çığlık kopararak yönelip elini yüzüne vurdu. “Ben kısır bir kocakarıyım (nasıl çocuğum olabilir?)” dedi. *
51:41وَفِي عَادٍ إِذْ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الرِّيحَ الْعَقِيمَ
Diyanet Meali:Âd kavminde de ibretler vardır. Hani onların üzerine köklerini kesen rüzgârı göndermiştik. *
42:50أَوْ يُزَوِّجُهُمْ ذُكْرَانًا وَإِنَاثًا وَيَجْعَلُ مَنْ يَشَاءُ عَقِيمًا
Diyanet Meali:Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar.