ش ف و

KÖK HARFLER: ش ف و

ANLAM: 

شَفَا : Güneş batmak ya da batmak üzere olmak, çok az batmak. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

شَفَا (geniş zaman يَشْفُو mastar isim شَفْوٌ  ve شَفَى (geniş zaman يَشْفِى mastar isim شِفَاءٌ):

شَفَتِ الشَّمْسُ : Güneş battı ya da batmak üzereydi ya da o hale geldi, ya da çok az battı.

اَشْفَى عَلَيْهِ : O şeyin kıyısındaydı ya da o hale geldi.

اَشْفَى gecenin son kısmındaydı ya da o hale geldi, şu şekilde adlandırılır: شَفَا الَّيْل 

شَفًا : Herhangi bir şeyin noktası veya haddi, sınırı, eşiği veya kıyısı.

هُوَ عَلَى شَفَا الْهَلَاكِ : Neredeyse helak olma noktasındaydı.

شَفًا çok az; küçük bir parça veya kısım, bir nebze, manasına da gelmektedir.

مَا بَقِىَ مِنْهُ اِلَّا شَفًا : Ondan geriye çok az şey kaldı.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
شَفًا isim 2 Kıyı, kenar 3/103

Toplam 2

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Şefâ شَفَا Kenar, taraf, uç.
Şefevi شَفَوِيّ 1: Dudağa mensup. 2: Dudakla ilgili. Şefevi harfler

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

شَفًا : İsim.

3:103 وَكُنْتُمْ عَلَىٰ شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَأَنْقَذَكُمْ مِنْهَا
Diyanet Meali: Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. 
9:109 أَمْ مَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَىٰ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ
Diyanet Meali: Yoksa binasını çökmeye yüz tutmuş bir yarın kenarına kurup, onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi ?