س ج ر

KÖK HARFLER: س ج ر

ANLAM: 

سَجَرَ : (Su) dereyi doldurmak.

AÇIKLAMA:

سَجْرٌ : Ateşi canlandırmak veya tutuşturup alevlendirmek. Şöyle kullanılır:

سَجَرْتُ التَّنُّورَ : Tandırı tutuşturup alevlendirdim veya kızdırdım. Yüce Allah’ın şu sözü buradan gelir: وَالْبَحْرِ الْمَسْجُورِ : Alevlenen denize and olsun (52/6).

Şu sözüne gelince: وَإِذَا الْبِحَارُ سُجِّرَتْ : Denizler kaynatıldığında (81/6). Yani “akış halinde tutuşturulup alevlendirildiği zaman…” Bu anlam Hasan’dan nakledilmiştir. Bir görüşe göre ise, “suları eksildiği, azaldığı zaman” anlamındadır. Böyle bir duruma gelmesi ise ancak içinde ateşin tutuşturulup alevlendirilmesi sebebiyle olabilir. 

ثُمَّ فِي النَّارِ يُسْجَرُونَ : Sonra ateşte yakılacaklardır (40/72). Bu sözü şu sözüne benzer: وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ : O ateşin yakıtı insanlarla taşlardır (2/24).

سَجَرَتِ النَّاقَةُ (Deve tutuştu) sözü tıpkı اِشْتَعَلَتِ النَّاقَةُ ifadesi gibi müsteârdır.

سَجِيرٌ : Dostunun muhabbeti ile, sevgisi ile tutuşan dost. Bu kullanımıyla Arapların “Filan kişi filan kişinin muhabbeti ile, sevgisi ile yakılmış, yanmış” anlamında فُلاَنٌ مُحْرَقٌ فِي مَوَدَّةِ فُلاَنٍ sözlerine benzer. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

سَجَرَ (geniş zaman يَسْجُرُ mastar isim سَجْرٌ ve سُجَرَةٌ):

سَجَرَ الْمَاءُ النَّهْرَ : Su dereyi doldurdu.

سَجَّرَ التَّنُّورَ : Ocağı ateşle doldurdu ve onu ısıttı; ocaktaki ateşi tutuşturdu.

سَجَّرَ الْمَاءَ : Suya bir yol açtı; suyu akıttı.

سَجَّرَ الْمَاءَ فِى حَلْقِهِ : Suyu boğazına döktü.

سُجِّرَ الْبَحْرُ : Deniz kudurdu ve dalgaları yükseldi.

مَسْجُورٌ (ismi meful): (1) doldurulmuş. (2) dökülmüş; (3) boş; (4) tutuşturulmuş; (5) durgun, sessiz veya aynı zamanda hem durgun hem de dolmuş, kabarmış.

مَسْجُورٌ بِالنَّارِ : Ateşle doldurulmuş.

عَيْنٌ مَسْجُورَةٌ : Dolmuş bir göz.

كَلْبٌ مَسْجُورٌ : Boynunda zincirden bir tasması olan bir köpek.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
سَجَرَ fiil-I 1 Kızarttı, yaktı. 40/72
سَجَّرَ fiil-II 1 Doldurdu. 81/6
مَسْجُورٌ isim 1 Doldurulmuş, doldurulan. 52/6

Toplam 3

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • سَجَرَ
  • سَجَّرَ
    • أَطْفَأَ > bak: ط ف أ
    • أَخْمَدَ > bak: خ م د
    • فَثَأَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Mescûr مَسْجُور 1: Sulu süt. 2: Doldurulmuş.
Tescîr تَسْجِير Boşaltmak ve doldurmak.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

سَجَرَ : Fiil-I.

40:72فِي الْحَمِيمِ ثُمَّ فِي النَّارِ يُسْجَرُونَ
Diyanet Meali:Kaynar suda (sürüklenecekler), sonra da ateşte yakılacaklardır.

سَجَّرَ : Fiil-II.

81:6وَإِذَا الْبِحَارُ سُجِّرَتْ
Diyanet Meali:Denizler kaynatıldığı zaman, *

مَسْجُورٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl.

52:6وَالْبَحْرِ الْمَسْجُورِ
Diyanet Meali:Kabaran denize andolsun ki..