ح ب ط

KÖK HARFLER:  ح ب ط

ANLAM: 

حَبِطَ : Boşa çıkmak, neticesiz olmak.

AÇIKLAMA:

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: حَبِطَتْ أعْمَالُهُمْ Onların bütün çabaları, amelleri boşa gitmiş (5/53); وَلَوْ أشْرَكُوا لَحَبِطَ عَنْهُم مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ Eğer onlar da Allah’a ortak koşsalardı, yapmış oldukları bütün iyilikler boşa giderdi (6/88); وَسَيُحْبِطُ أعْمَالَهُمْ Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır (47/32); لَيَحْبَطَنَّ عَمَلُكَ yaptıkların mutlaka boşa gider (39/65); فَأحْبَطَ اللهُ أعْمَالَهُمْ Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır (33/19).

Amelin boşa çıkması, heder olması çeşitli şekillerde olur: 

Birincisi: Ameller dünyevi olur. Bundan dolayı da kıyamet gününde hiçbir fayda vermez. Nitekim Yüce Allah buna şöyle işaret etmiştir: وَقَدِمْنَا إِلَى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاءً مَنْثُوراً Hem varmışızdır da her ne amel işledilerse onu saçılmış zerrelere çevirmişizdir. (25/23). 

İkincisi: Ameller uhrevi olur fakat bu amellerin sahibi, onlarla Allah’ın rızasını amaçlamamıştır. Nitekim Allah Rasulünün (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: أنَّه يُؤتَى يَوم القيامةِ بِرَجلٍ فَيُقالُ له: بِمَ كانَ اشْتِغالُك؟ قال: بِقِرَاءَة القُرْآنِ، فيُقالُ له: قد كُنْتَ تَقْرأ لِيُقالَ : هُوَ قَارِئٌ، وَقَدْ قِيلَ ذَلكَ، فَيُؤْمَرُ بِهِ إلَى النَّار Kıyamet günü bir adam getirilir ve ona “Dünyada iken ne ile meşgul oldun?” diye sorulur. O da “Kur’an okumakla” der. Bunun üzerine ona “Hayır! Falanca Kur’an okuyor densin diye okurdun. İstediğin de sana söylenmişti” denir ve cehenneme atılması emredilir.

Üçüncüsü: Ameller salih olur ama onların mukabilinde de işlemeyi sürdürürken vefat ettiği seyyieler, kötü işler bulunur. Tartının hafif gelmesiyle işaret edilmek istenen de budur.

حَبْطٌ kelimesi temelde “bir bineğin, karnı şişip çatlayacak kadar çok yemesi” demek olan حَبَطٌ kullanımından gelir. Allah Rasulü (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: إنَّ مِمَّا يُنْبِتُ الرَّبِيعُ مَا يَقْتُلُ حَبَطًا أوْ يُلِمُّ . Ancak ربِيعٌ denen mevsimin ya da derenin bitirdikleri arasında, ya çatlatarak öldüren ya da ölüme yaklaştıran bitki de var.

Bu illete yakalandığından dolayı el-Haris’e de اَلْحَبِطُ denilmiştir. Sonradan onun çocukları da حَبَطَاتٌ olarak adlandırılmıştır. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

حَبِطَ (geniş zaman يَحْبِطُ mastar ismi حَبَطٌ):

حَبِطَ الْبَعِيرُ : Deve çok yedi, çok veya sağlıksız yiyecek yemesinden dolayı karnı ağrıdı, bu nedenle karnı şişti ve öldü.

حَبْطَ بَطْنُهُ : Karnı şişti, bu nedenle öldü.

حَبِطَ : Boşa çıktı, neticesiz oldu.

حَبِطَ عَمَلُهُ ve حَبَطَ : Yaptıkları boşa gitti (5:5).

حَبِطَ دَمُهُ : Kanının öcü alınmadı.

حَبِطَ مَاءُ الْبِئْرِ : Kuyunun suyu alçaldı ve bu nedenle, ilk yerine hiç geri gelmedi.

اَحْبَطَ : Boşa çıkardı.

اَحْبَطَ عَمَلَهُ : Yaptıkları boşa gitti ya da değersizleşti.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
حَبِطَ fiil-I 12 Boşa  çıktı, neticesiz oldu 5/5
أَحْبَطَ fiil-IV 4 Boşa  çıkardı 33/19

Toplam 16

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • حَبِطَ

Zıt Manada Kelimeler

  • حَبِطَ
    • أَفْلَحَ > bak: ف ل ح
    • نَجَحَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Habt حَبْط Şiddetli vurmak. Önünü görmeyerek körcesine basıp yürümek. İbtal etme, bozma.
Habat حَبَط Vücuttaki bir yara iyileştikten veya vücuda bir sopa ile vurulduktan sonra bedende kalan iz. Davarın çok yemekten dolayı karnının şişmesi.
Hubût حُبُوط Batıl olmak. Beyhude, işe yaramaz olmak.
İhbât إِحْبَاط Mahv eylemek. Battal ve geçmez hale koymak.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

حَبِطَ : Fiil-I.

2:217 فَأُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ
Diyanet Meali: Öylelerin bütün yapıp ettikleri dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir. 
3:22 أُولَٰئِكَ الَّذِينَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ
Diyanet Meali: Onlar, amelleri, dünyada da, ahirette de boşa gitmiş kimselerdir. 
5:5 وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْإِيمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ
Diyanet Meali: Her kim de inanılması gerekenleri inkâr ederse, bütün işlediği boşa gider. 
5:53 حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فَأَصْبَحُوا خَاسِرِينَ
Diyanet Meali: Bunların çabaları boşa çıkmıştır. Böylece ziyan edenler olmuşlardır.
6:88 وَلَوْ أَشْرَكُوا لَحَبِطَ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Diyanet Meali: Eğer onlar da Allah’a ortak koşsalardı, bütün yaptıkları boşa gitmişti.
7:147 وَالَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا وَلِقَاءِ الْآخِرَةِ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ
Diyanet Meali: Âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanların amelleri boşa çıkmıştır. 
9:17 أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ وَفِي النَّارِ هُمْ خَالِدُونَ
Diyanet Meali: Onların bütün amelleri boşa gitmiştir. Onlar ateşte ebedî kalacaklardır.
9:69 أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ
Diyanet Meali: İşte onların dünyada da ahirette de amelleri boşa gitmiştir. 
11:16 وَحَبِطَ مَا صَنَعُوا فِيهَا وَبَاطِلٌ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Diyanet Meali: (Dünyada) yaptıkları şeyler, orada boşa gitmiştir. Zaten bütün yapmakta oldukları da boş şeylerdir.
18:105 أُولَٰئِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ وَلِقَائِهِ فَحَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ
Diyanet Meali: Onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan kimselerdir.
39:65 لَئِنْ أَشْرَكْتَ لَيَحْبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ
Diyanet Meali: “Eğer Allah’a ortak koşarsan elbette amelin boşa çıkar ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun.”
49:2 وَلَا تَجْهَرُوا لَهُ بِالْقَوْلِ كَجَهْرِ بَعْضِكُمْ لِبَعْضٍ أَنْ تَحْبَطَ أَعْمَالُكُمْ
Diyanet Meali: Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider.

أَحْبَطَ : Fiil-IV.

33:19 أُولَٰئِكَ لَمْ يُؤْمِنُوا فَأَحْبَطَ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ
Diyanet Meali: İşte onlar iman etmediler. Allah da onların amellerini boşa çıkardı.
47:9 ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَرِهُوا مَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأَحْبَطَ أَعْمَالَهُمْ
Diyanet Meali: Bu, Allah’ın indirdiğini beğenmemeleri, bu sebeple de Allah’ın onların amellerini boşa çıkarmasındandır. *
47:28 وَكَرِهُوا رِضْوَانَهُ فَأَحْبَطَ أَعْمَالَهُمْ
Diyanet Meali: O’nun hoşnut olduğu şeyleri beğenmedikleri (içindir). Allah da onların amellerini boşa çıkarmıştır.
47:32 لَنْ يَضُرُّوا اللَّهَ شَيْئًا وَسَيُحْبِطُ أَعْمَالَهُمْ
Diyanet Meali: Hiçbir şekilde Allah’a zarar veremezler. Allah, onların amellerini boşa çıkaracaktır.