ش م ت

KÖK HARFLER: ش م ت

ANLAM: 

شَمِتَ : (Bir düşman) sevinmek. Düşmanının üzüntüsüne sevinmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
أَشْمَتَ fiil-IV 1 Yüzünü güldürdü 7/150

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Yok.

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Şamâta شَمَاتَة Gürültü, patırtı. Kuru gürültü, şamata. Alay.
Teşmît تَشْمِيت Aksıran kimseye: “Yerhamükallah: Allah sana merhamet etsin” deme.
Teşemmüt تَشَمُّت Hayırla ve bereketle dua etmek.

Şamata kelimesi, “birinin sıkıntısıyla eğlenme” anlamındaki şamâta (شَماتة) sözcüğünden gelmektedir. شَمِتَ fiili “birinin sıkıntısıyla eğlendi, alay etti” anlamındadır. (Nişanyan Sözlük) 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَشْمَتَ :  Fiil-IV. 

7:150 فَلَا تُشْمِتْ بِيَ الْأَعْدَاءَ
Diyanet Meali: “(Sen de bana böyle davranarak) düşmanları sevindirme.”