ط ر ح

KÖK HARFLER: ط ر ح

ANLAM: 

طَرَحَ : Bir şeyi atmak, fırlatmak. Bir şeyi çıkarmak, değersiz olarak onu atmak; o şeyi belli bir uzaklığa götürmek, koymak. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
طَرَحَ fiil-I 1 Attı, bıraktı, çıkardı 12/9

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Tarh طَرْح Atma, düzenleme, desen, plan.
Matrah مَطْرَح 1: Bir şeyin atıldığı yer; mekan; bölge; yer. 2: Bir verginin miktarını belirtmek için temel olarak alınan değer.
Itrâh إِطْرَاح Çıkarma, tarhetme, dışarı atma.
Dara ——— Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı.

Matrah kelimesi, “1. atılan şey, atkı, atış, 2. yere serilen yaygı veya minder” anlamındaki matrah (مَطْرَح) sözcüğünden gelmektedir. Bu kelime, “attı, çıkardı” anlamındaki taraha (طَرَحَ) fiilinin mastarıdır. Vergi terimi olarak kullanımı 20. yy Türkçesine özgü olup, Arapça gramere göre açıklanması zordur. Bu kelime Arapçadan İtalyanca, Fransızca ve İngilizceye de “yaygı, yer yatağı” olarak geçmiştir. (Nişanyan Sözlük) 

Dara kelimesi, dilimize İtalyancadan geçmiştir. İtalyanca sözcük, “atılan şey, çıkartma, tarhiyat” anlamındaki tarh (طرح) kelimesinden gelmektedir. (Nişanyan Sözlük) 

Tarot kelimesi, Fransızca ve İngilizceden gelmektedir. Bu dillere ise İtalyanca üzerinden Arapçadan, “atma, çıkarma” anlamındaki tarh (طَرْح) kelimesinden gelmiş olabilir. (Nişanyan Sözlük) 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

طَرَحَ : Fiil-I. 

12:9 اقْتُلُوا يُوسُفَ أَوِ اطْرَحُوهُ أَرْضًا يَخْلُ لَكُمْ وَجْهُ أَبِيكُمْ
Diyanet Meali: “Yûsuf’u öldürün veya onu bir yere atın ki babanız sadece size yönelsin.”