س خ ط

KÖK HARFLER: س خ ط

ANLAM: 

سَخِطَ : Kızgın olmak. Nefretini veya hoşnutsuzluğunu göstermek, gazaplanmak. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
سَخِطَ fiil-I 2 Kızdı, öfkelendi 5/80
أَسْخَطَ fiil-IV 1 Kızdırdı, öfkelendirdi 47/28
سَخَطٌ isim 1 Hoşnutsuzluk; nefret; sinir; tasvip etmeme.  3/162

Toplam 4

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

AÇIKLAMA:

GAZAP ile SUHT kelimeleri arasındaki fark

( س خ ط – غ ض ب )

Gazap, küçükten büyüğe veya büyükten küçüğe yönelik olabilir. Suht ise, ancak büyükten küçüğe yönelik olur. (Farklar Sözlüğü 177) Bknz: ( غ ض ب )

HARÂM ile SUHT kelimeleri arasındaki fark

( ح ر مس خ ط )

Suht, harâmın sıfatı hususunda mübalağadır. Bu nedenle, harâmun suhtun (son derece haram) denilir. Fakat bu anlamda, suhtun harâmun denilmez. Suht’un “apaçık bir harâm” manasına geldiği söylenmiştir. Harâm sözü, bir şeyin suht (açık bir harâm) olduğunu göstermez. Oysa suht sözü, o şeyin harâm olduğunu gösterir. Suht’un “bütün taatlerin kökünü kazıyan bir harâm olduğunu” söylemek mümkündür. (Farklar Sözlüğü 343) Bknz: ( ح ر م )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Saht (Suht) سَخْط Hışım, hiddet, kızgınlık, gazab.
Sâhıt سَاخِط Dargın, kırgın.
Meshût مَسْخُوط Beğenilmemiş.
İshât إِسْخَاط Darıltma, gücendirme.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

سَخِطَ : Fiil-I.

5:80لَبِئْسَ مَا قَدَّمَتْ لَهُمْ أَنْفُسُهُمْ أَنْ سَخِطَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ
Diyanet Meali:Andolsun ki kendileri için önceden (ahirete) gönderdikleri şey; Allah’ın onlara gazap etmesi ne kötüdür!
9:58وَإِنْ لَمْ يُعْطَوْا مِنْهَا إِذَا هُمْ يَسْخَطُونَ
Diyanet Meali:Eğer kendilerine ondan bir pay verilmezse, hemen kızarlar.

أَسْخَطَ : Fiil-IV.

47:28ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمُ اتَّبَعُوا مَا أَسْخَطَ اللَّهَ وَكَرِهُوا رِضْوَانَهُ
Diyanet Meali:Bu, Allah’ı gazaplandıran şeylere uydukları ve O’nun hoşnut olduğu şeyleri beğenmedikleri içindir.

سَخَطٌ : İsim. 

3:162أَفَمَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَ اللَّهِ كَمَنْ بَاءَ بِسَخَطٍ مِنَ اللَّهِ وَمَاْوٰیهُ جَهَنَّمُ
Diyanet Meali:Allah’ın rızasına uyan kimse, Allah’ın gazabına uğrayan ve varacağı yer cehennem olan kimse gibi midir?