ش و ب

KÖK HARFLER: ش و ب

ANLAM: 

شَابَ : Bir şeyi karıştırmak; o şeyi bozmak. Alım satımda bir kimseyi aldatmak, ona karşı namertçe ve dürüst olmayan bir biçimde davranmak. Hakikati söylemek, doğru sözlü olmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
شَوْبٌ isim 1 Karışık, karıştırılmış, katıştırılmış 37/67

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • شَابَ (a)
    • عَابَ > bak: ع ي ب
    • طَعَنَ > bak: ط ع ن
    • قَدَحَ > bak: ق د ح
    • ذَمَّ > bak: ذ م م
    • لَوَّثَ
    • شَانَ
    • لَطَّخَ
    • وَصَمَ
    • شَاهَ
    • شَامَ
  • شَابَ (b)
  • شَاوَبَ
  • شَائِبَةٌ
    • شِيَةٌ > bak: و ش ي
    • عَلَامَةٌ > bak: ع ل م
    • أَثَرٌ > bak: أ ث ر
    • نَقِيصَةٌ > bak: ن ق ص
    • عَيْبٌ > bak: ع ي ب
    • عَوْرَةٌ > bak: ع و ر
    • دَنَسٌ
    • وَصْمَةٌ
    • شَامَةٌ
    • نُدْبَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • شَابَ (a)
    • أَكْرَمَ > bak: ك ر م
    • عَظَّمَ > bak: ع ظ م
    • قَرَّظَ
    • فَخَّمَ
    • مَدَحَ
  • شَابَ (b)
    • صَفَّى > bak: ص ف و
    • نَقَّى
  • شَاوَبَ
  • شَائِبَةٌ
    • طَهَارَةٌ > bak: ط ه ر
    • صَفَاءٌ > bak: ص ف و
    • نَظَافَةٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir.

Şâibe شَائِبَة Kir, leke. Çoğul: Şevâib

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

شَوْبٌ : İsim.

37:67 ثُمَّ إِنَّ لَهُمْ عَلَيْهَا لَشَوْبًا مِنْ حَمِيمٍ
Diyanet Meali: Sonra onlar için bunun üstüne kaynar sudan karışık bir içecek vardır. *