ش ر ق

KÖK HARFLER: ش ر ق

ANLAM: 

شَرَقَ : (Güneş) yükselmek. Kanla veya hoş kırmızı bir renkle koyu kırmızı hale gelmek. (Güneş) neredeyse batacak hale gelmek ve rengi alacakaranlık ve kızıllıkla karışık bir hal almak. Yüzü parıldamak, güzellikle ışıldamak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
أَشْرَقَ fiil-IV 1 Işıttı, doğuş vaktine girdi, doğuya yöneldi 39/69
مَشْرِقٌ isim 11 Güneşin doğduğu yer, doğu 73/9 Çoğul: مَشَارِقُ
شَرْقِىٌّ isim 2 Doğu 19/16 Müennes: شَرْقِيَّةٌ
مُشْرِقٌ isim 2 Doğuya yönelen, güneşin doğduğu vakitte bulunan 15/73
إِشْرَاقٌ isim 1 Güneşin doğduğu vakit 38/18

Toplam 17


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • شَرُقَ
  • شَرْقٌ
    • مَطْلِعٌ > bak: ط ل ع
    • مَشْرِقٌ > bu kök
    • شُرُوقٌ > bu kök
  • شَارِقٌ
  • مَشْرِقٌ
    • مَطَالِعُ > bak: ط ل ع
    • بُزُوغٌ > bak: ب ز غ
    • شُرُوقٌ > bu kök

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Şark شَرْق Doğu. Güneşin doğduğu yön. Güneş ve güneşin aydınlığı.
Şarkî شَرْقِى 1: Şark ile alakalı. 2: Müzik parçası, ezgi.
Şarkıyye شَرْقِيَّة 1: Şark ile alakalı. 2: Müzik parçası, ezgi.
Şarkıyyât شَرْقِيَّات Şark dilleri veya ilimleri hakkında inceleme yapan ilim şubesi.
Meşrık مَشْرِق Güneş doğacak cihet. Gündoğusu. Doğu. Şark ciheti. Çoğul: Meşârık
Mişrak مِشْرَاق Her zaman güneşli olan yer.
Teşrîk تَشْرِيق Güneşlendirme. Güneşte kurutma.
İşrâk إِشْرَاق Güneşin doğması. İşrâkî
Teşerruk تَشَرُّق Güneşte oturmak.
Müsteşrik مُسْتـشْرِق Doğu bilimci, Şarkiyatçı, oryantalist.
Siroko ——— Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr.

Siroko kelimesi “Batı Akdenize özgü güneydoğu rüzgârı” anlamındadır ve Fransızcadan dilimize geçmiştir. Fransızcaya ise bu kelime İtalyanca üzerinden Arapçadan geçmiştir. Arap dili lehçelerinde şirûk (شروق) “doğu rüzgârı” demektir. (Nişanyan Sözlük) 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَشْرَقَ : Fiil-IV.

39:69 وَأَشْرَقَتِ الْأَرْضُ بِنُورِ رَبِّهَا وَوُضِعَ الْكِتَابُ
Diyanet Meali: Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur.

مَشْرِقٌ : İsim. Çoğulu: مَشَارِقُ

2:115 وَلِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ
Diyanet Meali: Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah’ındır. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü  işte oradadır.
2:142 قُلْ لِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Diyanet Meali: De ki: “Doğu da, Batı da Allah’ındır. Allah, dilediği kimseyi doğru yola iletir.”
2:177 لَيْسَ الْبِرَّ أَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ
Diyanet Meali: İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir.
2:258 قَالَ إِبْرَاهِيمُ فَإِنَّ اللَّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ
Diyanet Meali: İbrahim, “Şüphesiz Allah güneşi doğudan getirir” dedi.
7:137 وَأَوْرَثْنَا الْقَوْمَ الَّذِينَ كَانُوا يُسْتَضْعَفُونَ مَشَارِقَ الْأَرْضِ وَمَغَارِبَهَا الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا
Diyanet Meali: Hor görülüp ezilmekte olan kavmi (İsrailoğullarını), toprağına bolluk ve bereket verdiğimiz yerin doğu ve batı taraflarına mirasçı kıldık.
26:28 قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ
Diyanet Meali: Mûsâ, “O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir” dedi. *
37:5 رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَبُّ الْمَشَارِقِ
Diyanet Meali: O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Doğuların da (Batıların da) Rabbidir. *
43:38 حَتَّىٰ إِذَا جَاءَنَا قَالَ يَا لَيْتَ بَيْنِي وَبَيْنَكَ بُعْدَ الْمَشْرِقَيْنِ
Diyanet Meali: Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, “Keşke benimle senin aranda doğu (ile batı arası) kadar uzaklık olsaydı!” der.
55:17 رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ
Diyanet Meali: O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir.  *
70:40 فَلَا أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ إِنَّا لَقَادِرُونَ
Diyanet Meali: Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz bizim gücümüz yeter. *
73:9 رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا
Diyanet Meali: O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin. *

شَرْقِىٌّ : İsim. Sıfat. Müennesi: شَرْقِيَّةٌ

19:16 وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ مَرْيَمَ إِذِ انْتَبَذَتْ مِنْ أَهْلِهَا مَكَانًا شَرْقِيًّا
Diyanet Meali: (Ey Muhammed!) Kitap’ta (Kur’an’da) Meryem’i de an. Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti. *

شَرْقِيَّةٌ : İsim. Müennes. Müzekkeri: شَرْقِىٌّ

24:35 يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ
Diyanet Meali: Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur.

مُشْرِقِينَ : İsim. İsm-i Fâil. İf’âl Bâbı (IV. Bâb). Kurallı Erkek Çoğul. Nasb / Cerr Hali. Tekili: مُشْرِقٌ

15:73 فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ
Diyanet Meali: Derken güneşin doğuşu sırasında, o korkunç uğultulu ses onları yakalayıverdi.*
26:60 فَأَتْبَعُوهُمْ مُشْرِقِينَ
Diyanet Meali: Firavun ve adamları gün doğarken onları takibe koyuldular. *

إِشْرَاقٌ : İsim. Masdar. İf’âl Bâbı (IV. Bâb). 

38:18 إِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِيِّ وَالْإِشْرَاقِ
Diyanet Meali: Kendisiyle birlikte akşam sabah tesbih etsinler diye biz, dağları Dâvûd’un emrine verdik. *