ث ن ي

KÖK HARFLER:  ث ن ي

ANLAM: 

ثَنَى: Bir şeyi katlamak veya çiftlemek; onu bükmek; bir tarafını diğer tarafının üzerine katlamak.

AÇIKLAMA:

Bu kökteki temel anlam “katlamak”tır. Bir şey katlandığı zaman “çift” olmuş olur. “İki” anlamı buradan gelmektedir. Senâ ise insanların övgüye değer yönlerini dile getirmektir. Bir iyiliğinden diğerine geçerek yapılan anlatımdır. Yani iyiliğin anlatımında “tekrarlanmak, katlanmak” durumları söz konusudur. 

Kur’ân sureleri için “mesânî” yani “tekrarlanan” diye isimlendirilmiştir. Böyle isimlendirilmelerinin nedeni zaman geçmesiyle ikinci kere okunmaları, tekrarlanmalarıdır. Kur’ân sureleri için “mesânî” denmesi şu açıdan da doğrudur: Şartlar ve durumlar değiştikçe faydaları tekrarlanmakta ve yenilenmektedir. Bunun “senâ”dan gelmesi de doğrudur. Böylece onun ve onu okuyan, öğreten ve onunla amel edenlerin daima övgüye layık olacaklarına dikkat çekilmiş olmaktadır. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

ثَنَى (geniş zamanlı يَثْنِى mastar isim ثَنْىٌ):

ثَنَى الشَّىْءَ : O şeyi katladı veya çiftledi; onu büktü; bir tarafını diğer tarafının üzerine katladı.

ثَنَى زَيْدًا عَنْ حَاجَتِهِ : Zeyd’i emelinden veya amacından döndürdü veya çevirdi.

ثَنَى الْاَرْضَ : Toprağı ekmek veya biçmek için zemini iki kere alt üst etti.

ثَنَى ayrıca, on birdi on iki yaptı anlamındadır.

ثَنَى صَدْرَهُ : Göğsünü büküp içindeki düşmanlığı ve nefreti sakladı.

اَلَا اِنَّهُمْ يَثْنُونَ صُدُورَهُمْ : Görmüyor musunuz, içlerinde olanı (düşmanlıklarını) gizlemek için bağırlarını (veya göğüslerini) büküyorlar (11:5).

ثَنَّاهُ (mastar isim تَثْنِيَةٌ ) : Onu ikiledi veya iki saydı; onu tekrarladı.

اَثْنَى عَلَيْهِ : Onu övdü; onu kötüledi.

ثَنَاءٌ : Övgü ve kötüleme; methiye ve kınama.

اِسْتَثْنَاهُ : Onu muaf veya hariç tuttu (istisna etti). Dedi ki اِنْ شَاءَ اللّٰه Allah (c.c.) izin verirse.

ثَانٍ : İkiye katlama, bükme veya döndürme. Aynı zamanda ikinci anlamındadır.

هٰذَا ثَانِىَ هٰذَا : Bu, bunun ikincisidir.

ثَانِىَ اثْنَيْنِ  İki şeyden ikincisi.

اِثْنَانِ ve اِثْنَيْنِ ve اِثْنَا ve اِثْنَتَىْ ve اِثْنَتَيْنِ : Tümü “iki” anlamında veya وَاحِد kelimesinin iki katı anlamındadır.

اِثْنَا عَشَرَ شَهْرًا : On iki ay (9:36).

اِثْنَانِ اِثْنَانَ = مَثْنَى : ikişer; ikili ikili; veya ikisi bir kerede ve diğer ikisi bir kerede.

جَاءُوا مَثْنَى : İkişer ikişer geldiler.

صَلَاةُ اللَّيْلِ مَثْنَى مَثْنَى : Gece namazı ikişer rekâttır.

مَثْنَى الْاَيَادِى : Bir kazancın tekrarlanması.

مَثَانٍ veya مَثَانِىَ (tekili: مَثْنَى) : ikiye katlanan veya bükülen bir yeri ifade eder.

اَلْمَثَانِى : Kuran-ı Kerim’in ilk Suresinin ( اَلْفَاتِحَةُ ) bir diğer adıdır. Çünkü bu Sure namazın her rekâtında tekrar eder veya Allah’a (c.c.) övgüler içerir. Kuran-ı Kerim’in bütününü veya Kuran-ı Kerim’in ayetlerini de ifade eder.

مَثَانِىَ الْوَادِى : Vadinin kavisleri.

مَثَانِىَ الشَّىْءِ : Bir şeyin kapasitesi veya yetileri.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
ثَنَى fiil-I 1 Dürdü, büktü 11/5
اِسْتَثْنَى fiil-X 1 İstisna etti 68/18
إِثْنَيْنِ isim 13 İki 6/143
Ref’ Hali: اِثْنَانِ
إِثْنَتَيْنِ isim 7 İki 36/14 Ref’ Hali: إِثْنَتَانِ
ثَانِى isim 2 İkinci 9/40
مَثْنَى isim 3 İkişer 35/1
مَثَانِى isim 2 İkişerli, övülen 15/87

Toplam 29


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • ثَنَى (a)
  • ثَنَى (b)
    • (صَرَفَ (عَنْ > bak: ص ر ف
    • نَهَى > bak: ن ه ي
    • زَجَرَ > bak: ز ج ر
    • رَدَعَ
    • نَحَّى
  • أَثْنَى
    • أَشَادَ > bak: ش ي د
    • مَدَحَ
    • قَرَّظَ
  • ثَنَاءٌ
    • حَمْدٌ > bak: ح م د
    • تَزْكِيَةٌ > bak: ز ك و
    • تَمْجِيدٌ > bak: م ج د
    • تَقْرِيظٌ
    • إِطْرَاءٌ
    • تَنْوِيهٌ
    • مَدْحٌ

Zıt Manada Kelimeler

AÇIKLAMA:

SENÂ ile MEDH kelimeleri arasındaki fark

( ث ن ي – م د ح )

Senâ, bir kere değil, tekrar tekrar yapılan medihtir. Çünkü senâ kelimesinin kökünde ikiye katlamak ve tekrarlamak manaları vardır. Ayrıca senâ kelimesinde sadece olumlu mana yoktur. Övgü olsun, yergi olsun sözün yayılmasıdır. (Farklar Sözlüğü 48) (Medh kelimesinin ait olduğu kök, herhangi bir şekilde Kur’ân’da geçmemektedir.)

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Senâ ثَنَاء Övgü, övme. Medh-u senâ
Esniye أَثْنِيَة Övmeler. Senalar. Medhetmeler.
Esna أَثْنَاء Bir işin yapıldığı an, sıra 
Sâniye ثَانِيَة 1: İkinci. 2: Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi.  3: Bir derecenin altmışta biri.
Sânî ثَانِى İkinci.
Sânevî ثَانَوِي İkinci.
Sevânî ثَوَانِي Saniyeler.
Mesnâ مَثْنَى İkişer ikişer.
Mesânî مَثَانِى Bir şeyin tekrarı. İki. Çift. Mükerrer. Seb’u’l Mesânî
Mesnevî مَثْنَوِى Her beyti ayrı uyaklı bir divan edebiyatı nazım biçimi. Mesneviyyât
Tesniye تَثْنِيَة İkilik. Arapçada bir kelimenin iki şeye delaelt etme hali. Vasıflandırma.
Müsennâ’ مُثَنَّاء Kat kat olan. İkili.
İstisnâ’ اِسْتِثْنَاء Bir kimse veya bir şeyi benzerlerinden ayrı tutma.
Müstesnâ’ مُسْتَثْنَاء 1: Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz. 2: Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan. 
İsnâ إِثْنَا 1: Övme, şükretme. 2: Değerini yükseltme. 3: Bir yerde uzun zaman kalma.
İsnân إِثْنَان İki İsneyn
İsneyniyyet إِثْنَيْنِيَّة İkilik, ikiden ibaret olma.
Tesennî تَثَنِّى İki kat olma, eğilip bükülme.
İnsinâ’ اِنْثِنَاء Bükülme, burkulma, burulma.
Sünâî ثُنَائ İkili.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

ثَنَى : Fiil-I.  

11:5 أَلَا إِنَّهُمْ يَثْنُونَ صُدُورَهُمْ لِيَسْتَخْفُوا مِنْهُ
Diyanet Meali: İyi bilin ki onlar, O’ndan gizlenmek için kalplerindeki düşmanlığı gizliyorlar. 

اِسْتَثْنٰي : Fiil-X.  

68:18 وَلَا يَسْتَثْنُونَ
Diyanet Meali: (Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. (“İnşaallah” demiyorlardı.) *

إِثْنَيْنِ : İsim. İkili isim. Nasb / Cerr Hali. Ref’ Hali: اِثْنَانِ

5:12 وَبَعَثْنَا مِنْهُمُ اثْنَيْ عَشَرَ نَقِيبًا
Diyanet Meali: Onlardan on iki temsilci -başkan- seçmiştik. 
5:106 إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ حِينَ الْوَصِيَّةِ اثْنَانِ ذَوَا عَدْلٍ مِنْكُمْ
Diyanet Meali: Birinizin ölümü yaklaştığı zaman, vasiyet sırasında aranızda şahitlik (edecek olanlar) sizden adaletli iki kişidir. 
6:143 ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ مِنَ الضَّأْنِ اثْنَيْنِ
Diyanet Meali: O, (hayvanlardan) sekiz eşi de yaratandır: (Erkek ve dişi olarak) koyundan iki…
6:143 وَمِنَ الْمَعْزِ اثْنَيْنِ
Diyanet Meali: Keçiden de iki. 
6:144 وَمِنَ الْإِبِلِ اثْنَيْنِ
Diyanet Meali: Yine (erkek ve dişi olarak) deveden iki…
6:144 وَمِنَ الْبَقَرِ اثْنَيْنِ
Diyanet Meali: Sığırdan da iki. 
9:36 إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللَّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ اللَّهِ
Diyanet Meali: Şüphesiz Allah’ın (gökleri ve yeri yarattığı günkü) yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. 
9:40 إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُوا ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ
Diyanet Meali: inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, (ona bizzat Allah yardım etmişti). Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. 
11:40 حَتَّىٰ إِذَا جَاءَ أَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُ قُلْنَا احْمِلْ فِيهَا مِنْ كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ
Diyanet Meali: Nihayet emrimiz gelip, tandır kaynamaya başlayınca (sular coşup taşınca) Nûh’a dedik ki: “Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift … ona yükle.” 
13:3 وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ جَعَلَ فِيهَا زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ
Diyanet Meali: Orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır.  
16:51 وَقَالَ اللَّهُ لَا تَتَّخِذُوا إِلَٰهَيْنِ اثْنَيْنِ
Diyanet Meali: Allah, şöyle dedi: “İki ilâh edinmeyin. 
23:27 فَإِذَا جَاءَ أَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُ فَاسْلُكْ فِيهَا مِنْ كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ
Diyanet Meali: Bizim emrimiz gelip de tandır kaynamaya başlayınca, (sular coşup taştığında Nûh’a) dedik ki: “Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, (bir de kendileri aleyhinde daha önce hüküm verilmiş olanlardan başka aileni) gemiye al.
36:14 إِذْ أَرْسَلْنَا إِلَيْهِمُ اثْنَيْنِ فَكَذَّبُوهُمَا فَعَزَّزْنَا بِثَالِثٍ
Diyanet Meali: Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. 

إِثْنَتَيْنِ : İsim. İkili İsim. Müennes. Nasb / Cerr Hali. Ref’ Hali: اِثْنَتَانِ

2:60 فَانْفَجَرَتْ مِنْهُ اثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْنًا
Diyanet Meali: Böylece kayadan on iki pınar fışkırmıştı.
4:11 فَإِنْ كُنَّ نِسَاءً فَوْقَ اثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَ
Diyanet Meali: (Çocuklar sadece) ikiden fazla kız iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır.  
4:176 فَإِنْ كَانَتَا اثْنَتَيْنِ فَلَهُمَا الثُّلُثَانِ مِمَّا تَرَكَ
Diyanet Meali: Eğer kız kardeşler iki iseler, (erkek kardeşin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. 
7:160 وَقَطَّعْنَاهُمُ اثْنَتَيْ عَشْرَةَ أَسْبَاطًا أُمَمًا
Diyanet Meali: Biz onları on iki kabile hâlinde topluluklara ayırdık. 
7:160 فَانْبَجَسَتْ مِنْهُ اثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْنًا
Diyanet Meali: (Vurunca) taştan on iki pınar fışkırdı.
40:11 قَالُوا رَبَّنَا أَمَتَّنَا اثْنَتَيْنِ
Diyanet Meali: Onlar da şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün..
40:11 وَأَحْيَيْتَنَا اثْنَتَيْنِ
Diyanet Meali: İki defa da dirilttin.  

ثَانِى : İsim.

9:40 إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُوا ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ
Diyanet Meali: İnkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, (ona bizzat Allah yardım etmişti). Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. 
22:9 ثَانِيَ عِطْفِهِ لِيُضِلَّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ
Diyanet Meali: İnsanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. 

مَثْنَى : İsim.

4:3 فَانْكِحُوا مَا طَابَ لَكُمْ مِنَ النِّسَاءِ مَثْنَىٰ وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ
Diyanet Meali: Size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın.  
34:46 أَنْ تَقُومُوا لِلَّهِ مَثْنَىٰ وَفُرَادَىٰ ثُمَّ تَتَفَكَّرُوا
Diyanet Meali: (Ben size ancak bir tek şeyi), Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi (öğütlüyorum).
35:1 جَاعِلِ الْمَلَائِكَةِ رُسُلًا أُولِي أَجْنِحَةٍ مَثْنَىٰ وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ
Diyanet Meali: (Hamd, gökleri ve yeri yaratan), melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan (Allah’a mahsustur).

مَثَانِى : İsim.

15:87 وَلَقَدْ آتَيْنَاكَ سَبْعًا مِنَ الْمَثَانِي وَالْقُرْآنَ الْعَظِيمَ
Diyanet Meali: Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur’an’ı verdik. *
39:23 اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابًا مُتَشَابِهًا مَثَانِيَ
Diyanet Meali: Allah, sözün en güzelini; âyetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir.