ك و ك ب

KÖK HARFLER: ك و ك ب

ANLAM: 

كَوْكَبٌ : Gezegen; güneş sistemindeki gezegenler; yıldız; önder; sultan; gözbebeği.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
كَوْكَبٌ isim 5 Yıldız 6/76 Çoğulu: كَوَاكِبُ

Toplam 5


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Kevkeb كَوْكَب Yıldız. Parıldamak. Çoğulu: Kevâkib
Mükevkeb عَدُوّ Yıldızlı.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

كَوْكَبٌ : İsim. Çoğulu: كَوَاكِبُ

6:76 فَلَمَّا جَنَّ عَلَيْهِ اللَّيْلُ رَأَىٰ كَوْكَبًا
Diyanet Meali: Üzerine gece karanlığı basınca, bir yıldız gördü.
12:4 إِذْ قَالَ يُوسُفُ لِأَبِيهِ يَا أَبَتِ إِنِّي رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا
Diyanet Meali: Hani Yûsuf, babasına “Babacığım! Gerçekten ben (rüyada) on bir yıldız, (güneşi ve ayı) gördüm” demişti.
24:35 كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ
Diyanet Meali: Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan tutuşturulur.
37:6 إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ
Diyanet Meali: Biz, en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık. *
82:2 وَإِذَا الْكَوَاكِبُ انْتَثَرَتْ
Diyanet Meali: Yıldızlar saçıldığı zaman, *