ح ي ر

KÖK HARFLER:  ح ي ر

ANLAM: 

حَارَ : Kafası karışmak, şaşkın halde olmak, doğru yolu görememek; günah işlemek ya da yolunu kaybetmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

حَارَ (geniş zamanlı يَحَارُ mastar ismi حَيْرَانٌ):

حَارَ الرَّجُلُ اَوْ تَحَيَّرَ : Adam kafası karışmıştı veya şaşkın haldeydi ya da o hale geldi ve doğru yolu göremiyordu; günah işledi ya da yolunu kaybetti.

حَارَ فِى اَمْرِهِ ya da تَحَيَّرَ : Mevzusunda/işinde şaşkına döndü.

حَارَ الْمَاءُ : Su toplandı ve kaldı ve sanki hangi yoldan akacağını bilmezmişçesine bir yerde daireler çizdi.

حَيْرَانٌ اَوْ مُتَحَيِّرٌ : Kafası karışmış veya şaşkın haldeki ve doğru yolu bulamayan kişi; günah işleyen; yolunu kaybeden kişi.

رَجُلٌ حَارٌ بَارٌ : Mevzusunda/işinde izleyeceği doğru yolu bilmeyen kişi.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
حَيْرَانٌ isim 1 Hayret ve ızdırap içerisinde kalan, şaşkın 6/71

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • حَارَ
    • اِحْتَارَ > bu kök
    • تَحَيَّرَ > bu kök
    • ضَلَّ > bak: ض ل ل
    • ذَهُلَ > bak: ذ ه ل
    • تَعَجَّبَ > bak: ع ج ب
    • اِرْتَبَكَ
  • اِحْتَارَ
    • تَسَمَّرَ > bak: س م ر
    • بُهِتَ > bak: ب ه ت
    • بُوغِتَ > bak: ب غ ت
    • تَحَيَّرَ > bu kök
    • اِنْدَهَشَ
    • إِرْتَبَكَ

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Hayrân حَيْرَان Çok beğenen, hayranlık duyan (kimse). Hayrette kalan. Şaşmış. Takdirkarlığından dolayı şaşa kalmış. Çok takdir etmiş. Çok beğenmiş.
Hayret حَيْرَة Beklenmedik, garip bir şeyin sebep olduğu şaşkınlık, şaşırma. Hiçbir cihete teveccüh edemeyip kalmak. Şaşkınlık. Ne yapacağını bilememek. Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz.
Hâyır حَايِر Hayrette kalan, şaşıran.
Tahyîr تَحْيِير Şaşırtma.
Tahayyür تَحَيُّر Şaşakalmak.
Mütehayyir مُتَحَيِّر Şaşmış, şaşırmış olan.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

حَيْرَانٌ : İsim. 

6:71 كَالَّذِي اسْتَهْوَتْهُ الشَّيَاطِينُ فِي الْأَرْضِ حَيْرَانَ
Diyanet Meali: “Yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp şeytanların ayarttığı kimse gibi mi (olalım)?”