غ ر ب

KÖK HARFLER: غ ر ب

ANLAM: 

غَرَبَ : Gitmek, ayrılmak; inzivaya çekilmek, insanlardan uzaklaşmak. (Güneş) batmak. Gizli veya gaip olmak. 

غَرِبَ : Kararmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
غَرَبَ fiil-I 2 Battı 18/17
غَرْبِىٌّ isim 2 Batıya ait, batı tarafında, batılı 28/44 Müennes: غَرْبِيَّة
غُرُوبٌ isim 2 Batmak 50/39
غُرَابٌ isim 2 Karga (kara karga) 5/31
مَغْرِبٌ isim 10 Batı 73/9 Çoğulu: مَغَارِبُ
غَرَابِيبُ isim 1 Kapkara, simsiyah (çoğul) 35/27 Tekil: غِرْبِيبٌ

Toplam 19


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

  • غَرَبَ
  • غَرَبَتْ الشَّمْسُ
  • غَرِيبٌ
    • عَجِيبٌ > bak: ع ج ب
    • شَاذٌّ
  • غَرَابَةٌ
  • غُرْبَةٌ (a)
  • غُرْبَةٌ (b)
    • هِجْرَةٌ > bak: ه ج ر
    • اِرْتِحَالٌ > bak: ر ح ل
    • تَغَرُّبٌ > bu kök
    • اِغْتِرَابٌ > bu kök
    • نُزُوحٌ
  • غِرْبِيبٌ
    • أَسْوَدُ > bak: س و د
    • سَوَادٌ > bak: س و د
    • ظُلْمَةٌ > bak: ظ ل م
    • أَدْهَمُ
    • فَاحِمٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • غَرَبَ
  • غَرَبَتْ الشَّمْسُ
    • أَشْرَقَتْ > bak: ش ر ق
    • طَلَعَتْ > bak: ط ل ع
    • سَطَعَتْ
    • لَمَعَتْ
  • غَرِيبٌ
  • غَرَابَةٌ
  • غُرْبَةٌ (a)
  • غُرْبَةٌ (b)
  • غِرْبِيبٌ
    • أَبْيَضُ > bak: ب ي ض
    • ضِيَاءٌ > bak: ض و أ
    • سَاطِعٌ
    • لَامِعٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Garb غَرْب Güneşin battığı taraf. Batı.
Garîb غَرِيب Garib. Garîbân
Gurûb غُرُوب Batma, batış. 
Garbî(iyye) غَرْبِى Batı ile ilgili, Batı’ya özgü olan.
Gurebâ غُرَبَا Garibler. Garîb’in çoğulu
Garâbet غَرَابَة Gariblik.
Gurbet غُرْبَة Gariplik, yabancılık, yuvasından, yurdundan veya kentinden uzakta olma durumu.
Gurâb غُرَاب Karga.
Magrib مَغْرِب Batı taraf.  Çoğulu: Magârib
Tagrîb تَغْرِيب Birini gurbete gönderme.
İgrâb إِغْرَاب Garb (batı) tarafına gitme.
Tegarrüb تَغَرُّب Gurbete çıkma.
İstigrâb اِسْتِغْرَاب Garib bulmak.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

غَرَبَ : Fiil-I. 

18:17 وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ
Diyanet Meali: (Orada olsaydın güneş) batarken onlara dokunmadan sol tarafa gittiğini görürdün. Kendileri ise mağaranın geniş bir yerinde idiler.
18:86 حَتَّىٰ إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ
Diyanet Meali: Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu.

غَرْبِىٌّ : İsim. Sıfat. 

28:44 وَمَا كُنْتَ بِجَانِبِ الْغَرْبِيِّ إِذْ قَضَيْنَا إِلَىٰ مُوسَى الْأَمْرَ
Diyanet Meali: (Ey Muhammed!) Mûsâ’ya o emri verdiğimiz zaman sen (vadinin) batı tarafında değildin.

غَرْبِيَّةٌ : İsim. Müennes. Müzekkeri: غَرْبِىٌّ

24:35 يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ
Diyanet Meali: Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur.

غُرُوبٌ : İsim. 

20:130 وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا
Diyanet Meali: Ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tespih et.
50:39 وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ
Diyanet Meali: Ve güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ederek tespih et.

غُرَابٌ : İsim.

5:31 فَبَعَثَ اللَّهُ غُرَابًا يَبْحَثُ فِي الْأَرْضِ
Diyanet Meali: Nihayet Allah, yeri eşeleyen bir karga gönderdi.
5:31 قَالَ يَا وَيْلَتَا أَعَجَزْتُ أَنْ أَكُونَ مِثْلَ هَٰذَا الْغُرَابِ
Diyanet Meali: “Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olmaktan âciz miyim ben?” dedi.

مَغْرِبٌ :  İsim. Çoğulu: مَغَارِبُ

2:115 وَلِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ
Diyanet Meali: Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah’ındır. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü  işte oradadır.
2:142 قُلْ لِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Diyanet Meali: De ki: “Doğu da, Batı da Allah’ındır. Allah, dilediği kimseyi doğru yola iletir.”
2:177 لَيْسَ الْبِرَّ أَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ
Diyanet Meali: İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir.
2:258 فَإِنَّ اللَّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ
Diyanet Meali: “Şüphesiz Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir.”
7:137 وَأَوْرَثْنَا الْقَوْمَ الَّذِينَ كَانُوا يُسْتَضْعَفُونَ مَشَارِقَ الْأَرْضِ وَمَغَارِبَهَا الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا
Diyanet Meali: Hor görülüp ezilmekte olan kavmi (İsrailoğullarını), toprağına bolluk ve bereket verdiğimiz yerin doğu ve batı taraflarına mirasçı kıldık.
18:86 حَتَّىٰ إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ
Diyanet Meali: Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu.
26:28 قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ
Diyanet Meali: Mûsâ, “O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir” dedi. *
55:17 رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ
Diyanet Meali: O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir. *
70:40 فَلَا أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ إِنَّا لَقَادِرُونَ
Diyanet Meali: Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz (onların yerine daha iyilerini getirmeye) bizim gücümüz yeter. *
73:9 رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا
Diyanet Meali: O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin. *

غَرَابِيبُ : İsim. Çoğul. Tekili: غِرْبِيبٌ

35:27 وَمِنَ الْجِبَالِ جُدَدٌ بِيضٌ وَحُمْرٌ مُخْتَلِفٌ أَلْوَانُهَا وَغَرَابِيبُ سُودٌ
Diyanet Meali: Dağlardan da beyaz, kırmızı (birbirinden farklı) çeşitli renklerde yollar (katmanlar) var, simsiyah taşlar da var.